Hamzadere Havzası’nda “kasaba kültürüne” geçit verilmiyor

Çin  son 30 yılda 22 kat büyüdü. Biz ise son 15 yılda politikacılara göre 3 kat, teknisyenlere göre1.8 kat büyüdük. Bunlardan hangisini benimserseniz benimseyin, bizi bu başarısızlığa sürükleyen bir numaralı etken “kasaba kültürü” dür.


 


çevirirHamzadere Havzası’nı çok yazdığımın farkındayım. Bölgeye özel ilgimin neden kaynaklandığını merak edenler olacaktır. Merakınızı ikincil kaynaklardan değil, benden öğrenin…
Kasaba kültürünün ayrıştıran, çatıştıran, kavrayıcı ve kapsayıcı olmayan özünü aşan her adımı önemsiyorum. Nerede kasaba kültürünü aşan bir eğilim görsem ilgileniyor; anlamaya ve anlatmaya çabalıyorum.

Çin’in son 30 yılda ekonomisini 22 kat büyütmesi, bizde ise son 15 yılda politikacıların 3 kat, teknisyenlerin 1.8 kat büyüme iddiasının hangisini benimserseniz benimseyin, ülke potansiyellerini değerlendiremediğimiz çok açık ve net. Bizi bu başarısızlığa sürükleyen bir numaralı etken “kasaba kültürünün” her alanda yaygın olmasıdır.

Kasaba kültürü, insanların kim olduklarıyla ilgilenir; ne yaptığına göre değerlendirme yapmaz. Yani, liyakatten uzak, kafa-kol ilişkileri ve nepotizm ölçülerine sıkı sıkıya bağlıdır.
Kasaba kültürü, kendi ilçesi ve iliyle ilgilidir; komşu ilçede ve ildeki her türlü olumlu gelişmeyi kıskanır; ekosistemin kuvvet yasalarını görerek havzaların, bölgelerin, ülkelerin yarattığı ortak enerjilerine göre ince ayarlar yapmaz.

Kasaba kültürü, sorunlarla yüzleşme özgüveninden kaçınır; ilkesiz gizlilik ardına saklanır, pusu kurar ve arkadan vurur; çözüm aramak yerine, düşman yaratarak toplumu sığlığa, vasatlığa doğru sürükler.

Kasaba kültürü, varsayımlara dayalı bir zihni modele göre düşünmez, Kur’an da ,”Hakkında bilgin olmadığı şeyin arkasından gitme” ayet mealine rağmen, sorgulamadan alkış tutar, gerekçe söylemeden “mutlak yana ve mutlak karşı tavır” alır; son çözümlemede inanç tacirliği bataklığına sürüklenir; toplum enerjisini israf eder; maddi ve kültürel zenginlik üreterek insan yaşamını kolaylaştırma hedefinden toplumları ciddi biçimde saptırır.

Kasaba kültürü, “Bende yok, sende de olmasın” anlayışındadır.” Başkası çalışıp kazanıyorsa, ben de çalışmalıyım” deme yerine, çelme atma ve engel olma yolunu seçer.

Hamzadere Havzası’ndaki STK yöneticileri, kasaba kültürünün verimsiz, değersiz, gereksiz ve anlamsız yanının aşılabileceğini birçok kez gösterdi. Keşan, İpsala ve Enez’deki STK yöneticilerinin açık ortamlarda sorunları tartışma olgunluğu bizim için de umut kaynağı oldu. Bu umut, onların yanında olma, projelerine değer katmak için bizi motive ediyor.

Yol haritasını nasıl yapalım?

Keşan’da yaptığımız son toplantının konusu, “Hamzadere Havzası Gıda İhtisas OSB’nin hayata taşınmasında yol haritamızı nasıl yapalım?” sorusuna yanıt aramaktı… Bir OSB yatırımının daha ilk basamağı süpürülürken, “iş yapma metodu” sorgulanıyorsa, etkili sonuç alınır.

Geçtiğimiz yılın ilk günlerinde yeni nesil OSB’lerle ilgili çerçeveleri yazarak okuyucuyla paylaştım…

Yazıyı bitirirken, virgülüne kadar tartışmaya açık olduğunu söyledim. Gördüm ki ciddi işler yaparsanız, bir yerde hakkı mutlaka veriliyor ve değeri biliniyor. Sözü edilen yazılar nedeniyle DÜNYA gazetesi, Gıda İhtisas OSB’nin hayat bulmasının yol ve yöntemi aranırken başvurulacak bir dayanak olarak algılanmış.

Çağımızın en önemli girdisi bilgililiktir; başkalarının birikimlerinden yararlanma da bilgililiğin ilk adımlarından biridir. Keşan’daki ortak akıl toplantısında atılan adımlar umut vericidir.

Hamzadere Havzası Gıda OSB’nin hayata taşınması için nelere özen gösterilmesi gerektiği konusunun ele alındığı toplantıda, ortak yol izlenmesi kararlaştırıldı:

Birincisi, bir ekip oluşturarak, bugüne kadar yapılan işlerin bir kronolojisi çıkarılacak.

İkincisi,”sorumlu iletişim merkezi oluşturulacak” gelişmeler hakkında herkes sistemli biçimde ve tam zamanında bilgilendirilecek.

Üçüncüsü, daha önce ülkemizde başarısızlığa uğrayan ya da başarılı olan benzer oluşumlar yerinde incelenerek bilgi sahibi olunacak.

Dördüncüsü, çalışmaları izleyecek ve yönlendirecek bir profesyonel yönetici bulunması için araştırmalar başlatılacak.

Beşincisi, OSB yasaları ve ilgili yönetmelikler dışında, Hamzadere Havzası kaynaklarını değerlendirmede “pozitif ayrımcılık ilkeleri” belirlenecek, şimdiden bir yanlış angajmana girilmesinin önü kesilecek. Bakış açısı, yerelden ulusala, ulusaldan küresele bütünsel ve kapsayıcı olacak.

Altıncısı, Hamzadere Havzası Gıda İhtisas OSB’nin etkin yönetimi için OSB yasası ve ilgili yönetmeliklere dayanan, ama yörenin özelliklerini dikkate alan yönetim ilkelerini belirlemek için bir ortak akıl toplantısı düzenlenerek.

Yedincisi, dört ayda bir, yılda en az üç toplantı yapılarak, geri-bildirim döngüsünün işletilmesi, işlerin nasıl yürütüldüğünün ödünsüz gözetilmesi ve denetilmesi sağlanacak.

Toplantıların verimi

Geçen hafta, değişik yerlerdeki toplantıların özel gündemli olması, odaklanması, projeleri içermesi, genel anlatımlardan kaçınması üzerinde duruldu. Toplantı düzenleyenlerin de kişisel gösteri için yasak savma anlayışına sapmamaları gerektiği anlatıldı. Odaklı ve gündemli toplantıların verimli olabileceği paylaşıldı. Bu genel tutumu benimseyen Hamzadere Havzası STK yetkilileri, katılımcı anlayışla kasaba kültürüne prim vermedikleri için yanlarında olmayı hak ediyor. Birlikte çözüm üretme arayışları için İpsala Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Girgin, Keşan Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Necmi Kaymaz, Keşan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İsmail Şapçı, Keşan Ticaret Borsası Meclis Üyesi Yusuf Yörük, Keşan Sanayi Odası Meclis Başkanı Orkun Özkaya, Keşan Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Uğurcan Urgan’ı kutluyorum.

07 Şubat 2019,dünya, Rüştü BOZKURT