İleri teknolojik ürün imalatı: Dünya’ya bakın

Son 25 yılda  GSMH performansımız dünya ülkeleri ile ya paralel olarak artmış ya da birçok ülkenin gerisinde kalmış. İleri teknolojik ürün üretmeye yönelik arzumuz ise pek ortaya çıkmamış.


 

 

Türkiye’nin son yılları kişi başına GSMH değerinde yaşanan tıkanmanın tartışmalarıyla geçiyor.

Gelir dağılımında adaletsizlik, kısa vadeli irrasyonel yatırımlar, katma değeri hemen hemen hiç olmayan sektörlerde olağan ötesi doğrudan ve dolaylı teşviklerin yanlışlıkları ise sadece bazı yazarların ve onları izleyenlerin görüş alanında kaldı.

Hizmet sektörlerine yönelik yatırımların ittiği istihdam artışlarının da çözüm olmadığı anlaşıldı.

İmalat sanayiinde sıradan ürünlerde memleket ihtiyacı olanlarına yönelik,20 . yüzyıl teknolojisine ait yatırımlarda dahi var olan açıklar giderek arttı. Petrokimya sanayiinde, rafineri tesislerinde, gübre sektöründe, ilaç sanayiinde bırakın geçmiş yüzyıla ait tesislere ilaveleri, var olanlar da özelleştirme adı altında tasfiye edildi.

Anacak bu gelişmeler sonunda memleketi bir duvara toslattı. Yaklaşık 30 yıl kaybettikten sonra, GSMH’da 10 bin dolar duvarına çarptık birlikte. Türkiye kişi başına GSMH 1998 yılında 4.428 dolar iken, 2016 yılında bu değer 10.883 dolar oldu. Üstelik bu sürede birçok ülke ( Çin, Hindistan, Endonezya, Polonya, Peru, Tayland )(www.tuik.gov.tr/PreIstatistikTablo.do?istab_id=2218.) çok büyük sıçramalar yaptı. Sıradan teknoloji yerine gelişmiş ürün imal ve ihracatına yöneldiler. Üretimdeki başarıyı gösteren en önemli bilgilerin başında ihraç ürünleri içerisinde ileri teknolojik ürün oranları verileridir.  Örneğin Çin ihracatının içerisinde ileri teknolojik ürün oranları 1992 ‘de %9 iken bu oran 2015 ‘de %33’a ulaştı. Benzer veriler 8 milyon nüfusa sahip İsrail’den de verilebilir. Aynı oranlar İsrail için sırasıyla 1995’de %19’dan 2015’de %35’e fırladı.  Türkiye için ise bu rakamlar 1990’da %3 iken 2015’de ancak %5 olmuş.(BM COMTRADE. Lail( 2000)TEPAV hesaplamaları).( Bir başka bilgiye göre bu oran 2017’de %3,9 olmuş-Bknz aşağıdaki makele)

Görülen o ki son 25 yılda memleketimizin performansı GSMH da dünya ülkeleri ile ya paralel olarak gerçekleşmiş ya da birçok ülkenin gerisinde kalmış. Öte yandan ileri teknolojik ürün üretmeye yönelik arzumuz ise hemen hemen hiç ortaya çıkmamış.

Aslında bugün sık sık dile getirilen yüksek teknolojik ürün üretmemiz gerektiği konusu dünyayı görmek istememizden kaynaklanıyor. Son çeyrek asırdır dünyada ve üretim alanlarındaki gerçeklere sırtımızı dönmemiz GSMH’da duvar dibinde bekliyor olmamız ile sonuçlandı.

Bugün geçen yıllara hayıflanmakla yetinmek yerine o yılları telafi edecek bir plan doğrultusunda hızlı hareket etme zamanıdır. Bu ise, ancak demokratik, özgür ve adaletli bir ortamda konuların birlikte değerlendirilmesi ve ortak kararlarla hayata geçirilmesi ile mümkündür. Ülkenin insan kaynaklarını değerlendirmek, elde edilecek başarı ve değerden herkesin adil bir şekilde pay alması böylesi başarının olmazsa olmaz koşuludur.

Bu konuda aşağıda değerli bir yazarımızın görüşünü de sizlerin bilgisine sunmanın yararlı olacağını düşündük.

 

Osman AROLAT,15 Şubat 2018

Son beş yılda dış ticarette teknoloji yoğunluğu

“Tersine döndürmemiz gereken tablo” başlıklı dünkü yazımın ardından sohbetlerde ele alınan iki konuya baktım. Birisi son beş yılda ihraç ettiğimiz ürünlerin teknolojik ağırlıklarının ne yönde geliştiğini ele aldım. Bir diğeri bizim ve bizim gibi gelişmekte olan beş ülke ihracatının 2000-2015 yılları arasında teknoloji yoğun ürünler ihracatındaki gelişmelerine baktım. 

Önce son beş yılda dış ticaretimizde teknoloji yoğun ürünlerin he yönde geliştiğine bakalım:

2013 yılında dış ticaretimizde yüksek teknolojili ürünün payı yüzde 3.40 iken, 2017 yılında çok az yükselerek yüzde 3.90 seviyesine gelmiş. Buna karşın aynı dönemde, 2000 yılında yüzde 12.7 paya sahip olan düşük teknolojili ürünlerin payı üç kata yaklaşan artışla yüzde 33.3’e yükselmiş.

Orta yüksek ve orta düşük teknolojili ürünlerde ise aynı dönemde gerileme yaşanmış. Orta yüksek teknolojili ürünlerin payı yüzde 41.2’den 34.6’ya inerken, orta düşük teknolojili ürünlerin payı da yüzde 33.8’den, yüzde 28.3’e gerilemiş.

Bu tablo dış ticaretimizde teknoloji yoğunluğunu artıran olumlu bir sonuç almadığımızı, beklenenin ve söylenenin aksine düşük teknolojili ürünlerin dış ticaretimizde ağırlığının giderek arttığını ortaya koyuyor.

Bu konu ihraç edilen ürünlerin kilogram fiyatlarının çok düşük olduğu gerçeği ile örtüşüyor. TİM verilerine göre 2014’te 1.59 dolar olan ihracatta kilogram fiyatı 2015’te 1.44 dolara, 2016’da ise 1.37 dolara gerilemiş durumda.

Bir de bizimle aynı kulvardaki 5 ülkede 2000-2015 döneminde yüksek teknolojili ürün ihracatlarındaki artışla ülkemizdeki artışı ele alalım:

Bizde 2000 yılına göre 2015 yılındaki artış yaklaşık iki kat olmuş. Bunun yanı sıra bu ülkeler arasında yüksek teknolojili ürün ihracatı 2015 yılında 2.3 milyar dolarla en düşük olan ülke de biz olmuşuz. Aynı dönemde Brezilya yüksek teknolojili ürün ihracatını 1.5 kat artırarak, yaklaşık bizim dört katımıza 8.8 milyar dolara yükseltmiş. Aynı dönemde bir başka 1.5 kat artıran ülke Meksika’nın yüksek teknolojili ürün ihracat 45.7 milyar dolarla bizim yirmi katımıza, iki kat artıran Güney Kore ise 2015’te 126.5 milyar dolarlık yüksek teknolojili ürün ihraç etmiş, 2000 yılında 41.7 milyar dolarlık yüksek teknolojili ürün ihraç eden Çin’in 2015 yılındaki 554.6 milyar dolarlık yüksek teknolojili ürün ihracatı 13 kat artış sağlamış. Bu sonuçla Çin’in sadece yüksek teknolojili ürün ihracatı, bizim toplam ihracatımızın üç katına ulaşmış.

“Türk’ün Türk’e propagandası” ile değerlendirmeler yapmak yerine benzer ülkelerle gerçekçi ölçülebilir, kıyaslamalar, değerlendirmeler yapmak, bizim için daha doğru olacaktır. Gerçeğin sert yüzüyle karşılaştığımızda daha doğru kararlarla, daha doğru adımlar etmemiz mümkündür.

Yazıya nokta koyarken bir olumlu gelişmeden söz edeyim. Yüksek teknolojili ürünleri ticaretleştirmek için devreye girecek olan Gebze Muallimköy’deki Bilişim Vadisi’nin birinci etabı tamamlanmış. İleri teknolojili üretim yapacak 24 firma bölgeye yerleşmiş.