ILO:“Yapay zeka uygulamaları sadece işi değil gelir eşitsizliğini de etkileyecek”

Otomasyon, robotlaşma ve yapay zeka uygulamalarının olumsuz sonuçlarını kısmen önlemek ve “bir avuç şirketin olağanüstü kar elde etmesini azaltmak için agresif vergi ve rekabet politikaları oluşturmaya ihtiyacımız var”


Uluslararası çalışma örgütü ILO, Yapay zekanın gelecekte sadece insanların iş sayısını azaltmasını değil, gelir eşitsizliğine de artırma yönünde etki edeceğini duyurdu. İşin Geleceği programı kapsamında yayımlanan çalışmada, yapay zeka uygulamalarının verimliliği artıracağını, yeni işlerin ortaya çıkmasını sağlayacağını ancak klasik işlerin önemli bir kısmını ortadan kaldıracağı belirtildi.

ILO çalışmasında otomasyon, robotlaşma ve takibinde yapay zeka uygulamalarının çok sayıda yeni iş doğuracağı ancak bunun için insanların yeteneklerinin uyumlulaştırılması gerektiği belirtildi. Daha önceki yapılan çalışmalarda olduğu gibi vasıfsız işlerin hızla makinelere geçeceği bulunan çalışmada,  yapay zeka uygulamalarının etkilerinden birinin de gelir dağılımında bozulmaya yol açması oldu. “Yapay zeka tabanlı teknolojilerin sağlayacağı faydalar paylaşılacaksa, eşitsizliğin yükselmesi riski dikkate alınmalıdır” denilen çalışmada, toplumların becerilerinin geliştirilmesi ve uyumlulaştırılmasına yönelik politikalar gerekli olduğu ve hali hazırdaki eğitim modellerinin bu gelişmeyi karşılamaktan uzak olduğu vurgulandı.

Vergileme gerekli

ILO çalışmasında sayısal şirketlerin sanıldığın aksine yoğunlaşma(tekelleşme) eğiliminde bulunduğu, bunun daha da artmasının muhtemel olduğu vurgulanarak sayısal teknoloji kullanımına yönelik ilave bir vergileme ve vergi modelinin ortaya konulması gerektiği kaydedildi. ILO’nun, yapay zekanın sağlayacağı faydalar bakımından iş piyasasına yönelik olumsuz etkilerini göz ardı etmeden iyimser bir sonuç ortaya çıktığı yorumu yapılan çalışmada, bulguların bu bakışı desteklediği vurgulanarak, “Yeni teknolojilerin dünya çapında yayılmasını sağlamaya, verilere erişimi açmaya, verimlilik artışlarını paylaşmaya ihtiyaç var. Şirketler arasındaki rekabet ortamını adil tutan akıllı vergi politikaları oluşturmaya ve bir avuç şirketin olağanüstü kar elde etmesini azaltmak için agresif vergi ve rekabet politikaları oluşturmaya ihtiyacımız var. Şirketlerin sosyal koruma, işçi hakları (hareketlilik dahil) ve yaşam boyu öğrenme alanlarında proaktif istihdam politikaları daha etkili olabilir” görüşü vurgulandı.

Çalışmada, sayısallaşmanın ve teknolojinin olağanüstü hızlı gelişiminin etkilerine de vurgu yapılarak, ünlü bir akıllı telefonun maliyetinin 220 dolar dolayında olduğu, aynı kapasitede bir bilgisayar sisteminin 1980’de oluşturulmasının maliyetinin ise 1,2 milyon dolara kadar çıkabildiği hatırlatıldı. ILO çalışmasında, sayısallaşmanın ve sayısal dönüşümün işleri tehdit etmesine yönelik Dünya Bankası’nın 2016 çalışması da hatırlatılarak, bu çalışmada Hindistan’da yapılan işlerin yüzde 69’unun, Tayland’da yüzde 72’sinin, Çin’de yüzde 77’sinin ve Etiyopya’da yüzde 85’inin robotlar ya da yapay zeka gibi sayısallaşma ürünleri tarafından yapılabildiği kaydedildi.

24.10.2018,Ankara/Dünya