Türkiye, enerjisinin %88’ini fosilden sağlıyor

Climate Transparency’de yayınlanan bir rapora göre Türkiye enerjisinin yüzde 88’ini fosil yakıtlardan sağlıyor.G20 ortalaması ise yüzde 82.


G20 Zirvesi Arjantin’de 30 Kasım – 1 Aralık 2018 tarihlerinde gerçekleşecek. Zirvenin önemli gündem maddelerinden biri düşük karbon ekonomisi.

Zirve öncesinde Climate Transparency tarafından yayınlanan Brown to Green isimli rapor, Türkiye dahil tüm G20 ülkelerini 80 farklı kriter üzerinden değerlendiriyor.

Rapora göre, G20 ülkeleri 2016 yılında kömür, petrol ve doğal gaz teşviğine toplam 147 milyar dolar harcama gerçekleştirdi. Sadece üretim ve tüketime dair destekleri içeren harcamalarda ilk üç sırada Avustralya, Suudi Arabistan ve İtalya yer alıyor.

Raporun vurguladığı bir diğer önemli konu, G20 ülkelerinin, fosil yakıt projelerine kaynak akıtmaya devam ettikleri. 2013-2015 yılları arasında, tüm G20 ülkelerinin fosil yakıt projelerine aktardığı yıllık harcama ortalama 19 dolara ulaştı.

Her ülke için detaylı analizlere yer verilen raporda, Türkiye’ye yönelik bilgiler şöyle:

• Türkiye’nin kişi başına emisyonu 5.2 CO2 ton. Bu rakam 8 ton olan G20 ortalamasının altında.

• Türkiye enerjisinin yüzde 88’ini fosil yakıtlardan temin ediyor. G20 ortalaması ise yüzde 82.

• Türkiye’de yenilenebilir enerjinin elektrik üretiminde payı yüzde 29. Bu oran G20 ortalaması olan yüzde 24’ün üzerinde.

• Yeni kömür santrallerin açılmasına yönelik planlar başta olmak üzere, Türkiye’nin sektörel enerji politikaları Paris Anlaşması ile yeterince uyum içinde değil.

• Türk hükümeti, Ulusal Enerji Verimliliği Hareket Planı kapsamında enerji verimliliği projelerine yaklaşık 11 milyar dolar yapmayı öngörüyor.

• Türkiye’de enerji sektörü emisyonları 2012-2017 yılları arası yüzde 31 artış gösterdi.

• Sıfır karbonlu teknolojilerin Türkiye enerji karmasındaki oranı yüzde 10’un altında. G20 ortalaması yüzde 14. Ancak, sıfır emisyonlu enerji yatırımları, 2012 -2017 yılları arasında büyük artış gösteriyor. Son dönemdeki performansı ile Türkiye G20 ülkeleri arasında ön plana çıkıyor.

• Kişi başına enerji kullanımında Türkiye G20 ülkeleri arasında en hızlı artışın gerçekleştiği ülke Bu artış 2012-2017 yılları arasında yüzde 18 olarak gerçekleşti. Fakat bu artışa rağmen, Türkiye'de kişi başı enerji kullanımı halen G20 ortalamasının altında.

• Ekonominin enerji yoğunluğu Türkiye’de son yıllarda düşüşe geçmiş görünüyor. 2012-2017 yılları arası yüzde 2 oranında bir azalma izleniyır. Türkiye’de enerji yoğunluğu G20 ortalamasının altında olmasına rağmen, G20 ülkelerinde düşüş daha hızlı gerçekleşiyor. 2012-2017 arası ortalama yüzde 11 azalma yaşanmış durumda.

• Rapora göre Türkiye, özellikle gıda, sağlık, ekosistem servisleri alanlarında iklim değişikliği yüzünden yüksek ekonomik hasarlar ile karşılaşacak. G20 ülkeleri ise iklim değişikliğini hızlandırmaya, azaltmak için harcadığından daha fazla para harcıyor.

G20 ülkeleri Paris Anlaşması’na uygun finansal mekanizmalardan uzak

Brown to Green Raporu’na göre, Kanada ve Fransa olmak üzere, sadece iki G20 ekonomisi karbon fiyatlandırma programları ile fosil yakıt sübvansiyonları için harcadıklarından daha fazla gelir elde ediyorlar. Genel olarak bakıldığında ise, G20 ülkelerinin halen Paris Anlaşması’na uygun finansal mekanizmaları hayata geçirmedikleri izleniyor.

2017 yılında Kanada'nın karbon fiyatlandırmasından elde ettiği gelir, 2016'da fosil yakıt sübvansiyonları için harcadığı miktarın neredeyse iki katı oldu. Bu alanda öne plana çıkan diğer ülke Fransa. Diğer tüm üye ülkelerde ise, fosil yakıtlara verilen teşvik, karbon fiyatlandırma ile elde edilen gelirden daha fazla oldu. 2017 itibari ile, Avustralya, Hindistan, Endonezya, Rusya ve Suudi Arabistan olmak üzere beş G20 ekonomisinde, herhangi bir karbon fiyatlandırma mekanizması bulunmuyor.

Fosil yakıtlara yüksek teşvikler devam ediyor

Brown to Green Raporu, G20 ülkelerinin iklim eylemine dair dünyadaki en kapsamlı yıllık analizi olarak değerlendiriliyor. Bu sene dördüncüsü yayımlanan rapor, uluslararası sivil toplum kuruluşu Climate Transparency tarafından, G20 ülkelerinden 14 iklim araştırma kuruluşu ve sivil toplum kuruluşu ile işbirliği yapılarak hazırlandı. Rapor, 2017 yılı emisyonları ile dekarbonizasyon, iklim politikaları, finans ve iklim değişikliğinin potansiyel hasarlarını içeren 80 kriter üzerinden G20 ülkelerinin performansını değerlendiriyor.

Raporun hazırlanmasına katkı veren kuruluşlardan Overseas Development Institute (ODI) temsilcilerinden Charlene Watson “Küresel sıcaklıklar arttıkça, iklim değişikliğinin ekonomiler üzerindeki yıkıcı etkileri, ve bununla birlikte uyum ve azaltım için gerekli finansman ihtiyacı da artacak. Ancak, G20 ülkeleri halen fosil yakıtlara önemli yatırımlar yapımaya ve yüksek teşvikler vermeye devam ediyor” diyor.

FOSİLE YAPILAN KAMU FİNANSMANI YEŞİL FİNANSMANI GERİDE BIRAKIYOR

• 2015 yılında hayata geçirilen Paris Anlaşması’ndan bu yana, önemli bir düşüş yaşansa da G20 ülkeleri 2016 yılında kömür, petrol ve doğal gaz teşvikleri için toplam 147 milyar dolar harcadı. Bu rakam 2007’de 75 milyar dolar seviyesindeydi. Avustralya, Brezilya, İtalya, Suudi Arabistan ve Güney Afrika, GSMH’larına oranla en yüksek teşvik veren ülkeler olarak sıralanıyor.

• G20 ülkeleri arasında, fosillere verilen kamu finansmanı, yeşil finansmanı geride bırakıyor. 2013’ten 2015 yılına kadar, tüm G20 ülkeleri fosil yakıt projelerine yılda ortalama 19 milyar dolar aktardılar.

• Arjantin, Çin, İtalya ve Güney Afrika yeşil yatırımlar için finansal yol haritaları hazırlıyor. G20 ülkeleri giderek yeşil finansmanı artırıyor, ancak çok az bir kısmı sistematik bir biçimde fosil yakıt finansmanını terk ediyor.

• 2015’te G20 Finansal Sürdürülebilirlik Kurulu, İklim Bağlantılı Finansal Bildirimler Görev Gücü’nü kurdu. G20 ülkeleri arasında sadece Fransa, bu kurumun prensiplerini benimseyip ilgili yasaları hayata geçirdi. AB ile Japonya ise ilgili eylem planlarını hazırladı.

 

16 Kasım 2018, Didem ERYAR ÜNLÜ, dünya