Kazanç özel sektöre, risk Hazineye

Resmi Gazete’de 19 Nisan 2014 tarihinde yayımlanan yönetmelikle,  3. Havalimanı, 3. köprü, Kanal İstanbul, körfez geçişi, hızlı tren gibi projelere Hazine garantisi verilmesinin yolu açıldı. İşi özel sektör yapıyor görünürken toplam bedeli milyarlarca doları bulan bu projelerde riski Hazine üstlenmiş olacak.

 “Hazine Müsteşarlığı Tarafından Gerçekleştirilecek Borç Üstlenimi Hakkında Yönetmelik adı altında yapılan düzenlemeyle, şirket veya kamu idaresi herhangi bir nedenle sözleşmeyi feshederse, şirketin projeyi yapmak için bulduğu banka kredisini Hazine ödeyecek; bu özel sektörün sağladığı dış finansmana devlet garantisi verilmesi anlamına geliyor. Bu şu anlama da geliyor; özel sektörün başvurduğu kreditör kuruluşlar firmalara kredi vermek için devlet garantisi talep ediyor.

Yönetmeliğin amacı ve kapsamında da ifade edildiği üzere, asgari yatırım tutarı 1 milyar lira olan yap-işlet-devret modeline dayalı yatırım ve hizmet sözleşmeleri ile Sağlık ve Milli Eğitim Bakanlıkları tarafından yürütülen asgari tutarı 500 milyon lira olan yap-kirala-devret projelerinde sözleşmenin süresinden önce feshedilerek tesisin ilgili idareler tarafından devralınması durumunda Hazine borç üstlenim taahhüdü verebilecek.

Hatırlanacağı üzere Başbakan 3. Havalimanı için yaptığı konuşmada, söz konusu yatırım için “Devletin cebinden bir kuruş çıkmadığını” iddia etmişti. Gazeteci Çiğdem Toker Cumhuriyet Gazetesi’ndeki 23 Nisan 2014 tarihli yazısında, Başbakan’ın bu sözleri kamuoyunun önünde söylemeden iki gün önce anılan Yönetmeliği imzaladığına, yani kendisini yalanladığına haklı olarak dikkat çekiyor.

Düzenlemenin sakıncaları, herhangi bir sorun çıkması halinde ülke hazinesinin yüklü borçların altına girmesiyle de bitmiyor. Yönetmeliğin 5. Maddesinin son fıkrasında borç üstlenim anlaşmalarının Resmi Gazete’de yayınlanmayacağına dair bir hüküm de bulunuyor; yani konunun kamuoyundan gizlenmek istendiği de anlaşılıyor. Buradan da Hükümetin halkın sırtına yük bindiren icraatı yürürlüğe sokmaktan değil de, sadece içerideki kamuoyunun duymasından ve bilgilenmesinden çekindiğini anlıyoruz.

Ek olarak, bu Yönetmelik ihalesi tamamlanmış işler için, sözüm ona rekabet koşullarında yapıldığı varsayılan ihale koşullarını sonradan değiştiren, bu şekilde bazı firmalara çıkar sağlayan bir nitelikte görünüyor.

Bilindiği üzere, yıllarca kamu işletmelerinin kötü yönetildiği, etkin ve verimli olmadığı, kamu kaynaklarının altyapı yatırımlarının giderek artan ihtiyacını karşılayamadığı, söz konusu yatırımlara özel sektörün sermaye girdisi sağlayacağı gibi propagandalarla özelleştirmelere gerekçe hazırlandı. Yaşanan gerçeklik ise bunun tam tersi bir gidişatı gösterdi ve göstermeye devam ediyor. İddiaların tam aksine, tüm özelleştirmeler sürecinde, yetersiz olduğu iddia edilen kamu kaynaklarından özel sermaye gruplarına kaynak aktarıldı. Bu Yönetmelikle yapılmak isteneni de, yani özel sektörün yaptığı ve kar elde edeceği projelerin riskinin Hazine tarafından üstlenilmesini de bu çerçevede değerlendirmek sanırız yanlış olmayacaktır. 

http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/63735/Kimi_Kandiriyorsunuz___2_.html#

http://www.resmigazete.gov.tr/main.aspx?home=http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2014/04/20140419.htm&main=http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2014/04/20140419.htm