ADR Yönetmeliği ile sektörde değişim ve dönüşüm süreci başladı.

Tehlikeli madde alanında çalışan iş yerlerinin faaliyet belgesi olacak. Güvenlik danışmanı istihdam etme veya hizmet alma zorunluluğu 30 Haziran 2015’de başlıyor.


Yurtiçinde tehlikeli madde ile çalışan nakliyecileri yanı sıra yükleme, boşaltma ve ambalaja kadar ilgili tüm firmaları kapsayan ADR Yönetmeliği, 1 Ocak 2014 itibariyle yürürlüğe girdi. Mevcut araçların 2018 yılına kadar yönetmeliğe uygun hale getirilmesi zorunlu. Uzmanlar, tehlikeli madde taşımacılığı yapan araçların yaklaşık yüzde 8’inin yönetmeliğe uygun olduğunu belirtiyor. Firmalara ağır cezai yaptırımlar getiren ADR Yönetmeliği ile birlikte sektörün orta vadede değişim ve dönüşüm göstermesi bekleniyor.

Kimyasal madde taşıması tehlikeli olabilir

Tehlikeli madde taşımaları, kimyasal hammadde taşımacılığının önemli bir bölümünü oluşturuyor. Bu yüzden Pazar sürekli gelişim içinde. Firmalar, ürünlerini her geçen gün tek seferde daha fazla miktarlarda taşıtarak, satmak istiyor. Bu da varil ve IBC gibi taşıma kaplarıyla yapılan taşımaların, gittikçe daha yüksek oranda büyük hacimli tanker taşımalarına dönüşmesini sağlıyor.

Yüksek tonajlı taşımalarda riskte arttığı için taşımaların güvenli bir şekilde yürütülmesi daha fazla önem kazanıyor. Bundan dolayı pazarın her geçen yıl büyüme göstermesi bekleniyor. Sektörün beklentisi, bu büyümenin emniyet ve güvenlik konularını da göz önünde bulundurarak, haksız rekabeti düşürecek biçimde şekillenmesi. ADR’li araçlarda henüz beklenen artışın sağlanmadığı görüşünde lan uzmanlar, Türkiye’de tehlikeli madde taşımacılığında kullanılan tankerlerin önemli bölümünün ADR’ye uygun olmadığını bu durumun beraberinde büyük bir kaynak ihtiyacı getirdiğini bildirdi.

Bakanlık “güvenli taşıt” sertifikası

Bununla birlikte, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın 2018 yılına kadar ADR uygunluğu sağlaması mümkün olamayacak araçların ‘güvenli taşıt’ olarak belgelendirilmesine yönelik TSE ve sektörle birlikte başlattığı bir çalışma söz konusu. Fakat ADR’ye geçiş sürecinde sıkıntı yaşanılan konuların başında SRC 5 ehliyetine sahip şoför sayısının yetersizliği geliyor. 1 Ocak 2014 tarihi itibariyle tüm tehlikeli madde taşıyan araçların şoförlerinde +SRC-5 belgesi istenmeye başlandı. SRC-5 belgesi eğitimi veren kurum sayısında artış yaşansa da bu belgeye sahip şoför sayısı hala yeterli değil.

Bakanlık AB ile eşleşme projesi gerçekleştirecek

Taşıma yapmasa da tehlikeli madde alanında faaliyet gösteren iş yerlerine, faaliyet belgesi zorunluğu da getirildi. Faaliyet belgesi sayesinde gelecek dönemde denetimlerin kolaylaşması bekleniyor. Aynı zamanda Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından AB ile tehlikeli maddelerin taşınmasına yönelik bir eşleşme projesi de devam ediyor. Bu proje, ADR için gerekli altyapı hazırlıklarının AB yasalarına uyumunu sağlayacak. Öte yandan tehlikeli madde güvenlik danışmanı istihdam etme veya anlaşmalı olarak hizmet alma zorunluluğu 30 Haziran 2015 itibariyle aşamalı olarak ilgili mevzuatlarda ifade edilen kurum ve kuruluşlara getirildi. Bu süre zarfında, yeterli sayıda tehlikeli madde güvenlik danışmanının eğitilmiş ve sertifikalandırılmış olması gerekiyor.

Multimodal taşımacılığa ağırlık verilmeli

Türkiye’de 2014 yılında yaklaşık 33 milyon ton tehlikeli madde taşındı. Tehlikeli madde taşımalarının yüzde 95’i ise kara yollarıyla gerçekleştiriliyor. Üç tarafı deniz ile kaplı olan Türkiye’nin denizyolu taşımacılığının istenen düzeyde yapılamadığına değinen sektör temsilcileri, demiryolu taşımacılığında ise altyapının yetersiz olduğuna dikkat çekiyor. Uzmanlar, tehlikeli madde taşımacılığında multimodal taşımacılık ve buna uygun üst yapı ekipmanlarının geliştirilmesi gerektiğini savunuyor.

Treyler Sanayiciler Derneği’nden (TREDER) alınan bilgilere göre, Türkiye’de 2013 yılında 3 bin 235 adet olan tanker satış rakamı, 2014 yılında bin 975 adedi buldu. PETDER’den alınan bilgiler doğrultusunda; EPDK raporlarında yer alan verilere göre dağıtıcı lisansı sahiplerinin 2013 yılında rafineri sahiplerinden temin ettiği ürünlerin miktarı ise yaklaşık 11,5 milyon ton. Bu miktarın 10,8 milyon tonu piyasaya teslim amaçlı, 700 bin tonu ise ihraç edilmek üzere temin edildi.

Şubat 2015, Çağla Gül Saraç, Dünya sektör raporu