Toprağı kirletmeye 2 yıl daha izin

Toprağı kirletmeye 2 yıl daha izin

Toprak Kirliliğinin Kontrolü ve Noktasal Kaynaklı Kirlenmiş Sahalara Dair Yönetmelik’te öngörülen uyum süresi 2 yıl uzatıldı.


Toprak kirliliğinin önlenmesi, kirlenmiş toprakların temizlenmesi ve toprağı kirletenlerin cezalandırılmasını öngören, Toprak Kirliliğinin Kontrolü ve Noktasal Kaynaklı Kirlenmiş Sahalara Dair Yönetmelik’te değişiklik yapılarak, Çevre Kanunu’nda öngörülen yükümlülüklere uyuma ilişkin süre 2 yıl daha uzatıldı.

11 Temmuz 2013 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelik değişikliğiyle birlikte, aralarında yönetmeliğin toprak kirliliğine sebep olanların, gerekli önlemleri almayanların para cezasına çaptırılmasını öngören 37’nci maddesinin de yer aldığı 32 maddesinin yürürlük süresi 2 yıl daha uzatıldı.

Yürürlüğü ertelenen maddeler arasında, özellikle Çevre Kanunu’na atıfta bulunularak, yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere yönelik uygulanacak yaptırımları içeren 37’nci madde dikkat çekiyor.

Maddenin ilk fıkrasında, toprak ve yeraltı suyu kirliliğine neden olan faaliyet sahiplerinin, Çevre Kanunu’nun 13’üncü maddesinin 6’ncı fıkrası ile 28’nci maddesi kapsamında sorumlu oldukları ifade ediliyor. Söz konusu kanunun 13’üncü maddesinin 6’ncı fıkrası, tehlikeli kimyasalların üretimi, satışı, depolanması, kullanılması ve taşınası faaliyetleri ile tehlikeli atıkların toplanması, taşınması, geçici ve ara depolanması, geri kazanımı, yeniden kullanılması ve bertarafı faaliyetlerinde bulunanların kanunla getirilen yükümlülüklerden müteselsil olarak sorumlu oldukları bildiriliyor. Devamında ise bu faaliyetlerden dolayı oluşacak kaza dolayısıyla üçüncü şahıslara verilebilecek zararlara karşı tehlikeli kimyasal ve tehlikeli atık mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğuna dikkat çekiliyor. Fıkranın sonunda ise zorunlu olduğu halde sigorta yükümlülüğünü yerine getirmeyenlere faaliyet izni verilmeyeceği konusu düzenleniyordu.

Sorumlulukta kusur şartı aranıyor

Yönetmelikte atıfta bulunulan Çevre Kanunu’nun ‘kirletenin sorumluluğu’ başlıklı 28’nc maddesi ise çevreyi kirletenler ve çevreye zarar verenler sebep oldukları kirlenme ve bozulmadan doğan zararlardan dolayı kusur şartı aranmaksızın sorumlu olduğunu düzenliyor.

Kirletenin, meydana gelen zararlardan ötürü genel hükümlere göre de tazminat sorumluluğunun saklı olduğunun belirtildiği maddede, çevreye verilen zararların tazminine ilişkin taleplerin, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren beş yıl sonra zaman aşımına uğrayacağı düzenleniyor.

Kamunun harcamaları da ödenmeyecek

Yönetmeliğinin 37’nci maddesinin devamında ise toprak kirliliğine sebep olan sorumlu kişilerin gerekli önlemleri almaması ve bu önlemlerin kamu kurumları tarafından alınmış olması halinde, yapılacak harcamaların da yine bu kişilerden tahsil edileceğine ilişkin hükümler yer alıyordu.

Yönetmeliğin yürürlük süresi uzatılan diğer maddeleri ise kirliliğin tespiti konularında teknik olarak yapılacak işlemleri düzenliyordu.

Hüseyin Gökçe, Dünya,12/07/2013