Artan enerji maliyetleri Türk plastik sektörünü eritiyor... (II)

PAGDER Genel Sekreteri; enerjinin “yıllık enflasyon rakamlarının iki-üç katı” arttığını; “Sanayicinin daralan iç talebi dengelemeye çalıştığını” ve “AB’ye olan ihracatın  uzun zaman sonra eksiye” gittiğini söylüyor.


 

12 Eylül 2019, Hilmi Develi, dünya

Değerli DÜNYA okurları geçen hafta Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) Başkanı Selçuk Gülsün ile artan enerji maliyetlerinin plastik sektörüne olan olumsuz etkileri ve çözüm önerileriyle ilgili yaptığımız söyleyişimi sizlerle paylaşmıştım.

Hane halkından imalat sanayine değin tüm kesimlerin kullandığı enerjinin maliyetlerindeki artışlar ülkemiz gündeminin üst sırlarındaki yerini koruyor. Kamusal bir mal olarak değerlendirilebilecek olan enerjinin daha kamusal yararlar açısından imalathanelere, hanehalkına sunulması büyük önem arz ediyor.

Bu da açıkçası, daha orta ve uzun vadeli çözümleri bir zorunluluk olarak ortaya çıkarıyor.
Bugünkü yazımda ise bu süreçte PAGDER üyeleriyle görüşerek firmaların görüşlerini alan PAGDER Genel Sekreteri Dr. Selçuk Mutlu’nun değerlendirmelerini ve önerilerini sizlere aktarmak istiyorum.

Mutlu, hanehalkı kullanıcılarına sunulan elektrik fiyatı ile sanayi kullanımına sunulan elektrik fiyatları arasındaki farkın bu kadar açılmaması gerektiği üzerine vurgu yapıyor.

İmalat sanayinin en büyük girdilerinden biri olan enerji maliyetlerinin sürdürülebilir olmayan bir şekilde artmaya devam ettiğini belirten Mutlu, plastik sanayicileri üreticilerinin diğer sanayi alanları gibi büyük bir yük ile karşı karşıya olduğunu ifade ediyor. Mutlu, yıllık enflasyon rakamlarının iki-üç katı şeklinde ortaya çıkan bu zamların, özellikle ekonomik sıkışıklıkların ve ağır rekabet koşullarının hüküm sürdüğü dönemler için ayrıca ele alınması gerektiğini vurguluyor.
Uzun zaman sonra bu yıl ilk defa ihracat tarafında da yavaşlamanın söz konusu olduğu bir dönemde, sanayicinin nefes alabildiği alanlar gittikçe daralıyor diyen Dr. Selçuk Mutlu: “Sanayicinin daralan iç talebi dengelemeye çalıştığı ve birkaç yıldır bir nebze nefes almasını sağlayan ihracat fonksiyonu da devreden çıktı.

Yılsonu itibarıyla plastik sanayinin ihracatı geçen yılki rakamlara ancak denk gelebilir ve herhangi bir artış göstermeyebilir.

İlginç olan taraflardan en önemlisi ise AB’ye olan ihracatın da uzun zaman sonra eksiye gitme yönünde bir trend kazanması oldu.

Bu normal olmayan zamanlardan geçildiğini gösteren temel işaretlerden biri... Almanya, Fransa, İtalya gibi temel pazarlarımızda eksiye dönüşler var.

Dolayısıyla imalat sanayi üzerinde artan her yük-ki enerji maliyetleri en önemli girdi maliyetlerinden birini oluşturuyor. Enflasyon, istihdam ve üretim kaybı, rekabetçilik kaybı gibi birçok yansımayı beraberinde getirme riski taşıyor” dedi.

Yenilenebilir enerji kaynaklarında sanayinin önü açılmalı

Yenilebilir enerji kaynaklarından sanayinin daha fazla istifade edebiliyor olması önümüzde duran seçeneklerden bir diğeri diyen Dr. Selçuk Mutlu: “Burada devletin ülkemiz potansiyelini kullanmasını sağlayacak, enerji ithalat faturamızı düşürecek ivedi önlemleri masaya yatırması gerektiği anlaşılıyor.

Gerekirse mikro ölçekte, imalat sanayinin öz tüketimine ayıracağı yenilebilir enerji yatırımları kağıt üstünde veya politik olarak değil reel olarak desteklenmeli. Günümüz uygulamaları reel bir dönüşümü işaret etmiyor. Özellikle geri dönüşüm süreleri hala nispeten uzun. Ayrıca bu konuda farklı teşvik mekanizmaları oluşturulmalı ve teşvikler çeşitlendirilmeli. Yerli yenilenebilir enerji sistemlerine yönelik ayrıca teşvikler verilebilir.

Yatırımın kendini amorti etme süresi daha kısa olan teknolojilere sunulan teşviklerin oluşturulması gibi birçok seçenek tartışılabilir. Verimlilik arttıracak projelerin yaygınlaşmasını sağlayacak, sanayici için bu yatırımı yapmasını kolaylaştıracak daha çeşitli teşvik mekanizmaları geliştirilebilir.

Yenilebilir enerji kaynaklarına yönelim ve sanayide bu alanda yapılacak yatırımlardan yalnızca sanayi değil, yerli sistem üreticileri ve nihayet ülkemiz kazançlı çıkacak.

Buradaki dönüşümü sağlayacak, günü kurtaran politikalar ve destekler yerine esaslı ve gerçekçi, sanayicinin gerçekten böyle bir yatırım yapmasını rasyonel kılacak destekleyici unsurlar hazırlanabilir” dedi.

Değerli okurlarımız iki haftadır enerji maliyetlerindeki artışların plastik sektörünün etkileri ve çözüm önerilerini içeren PAGDER Başkanı Selçuk Gülsün ve Genel Sekreter Dr. Selçuk Mutlu ile yaptığım söyleşiyi sizlerle paylaştım.

Üretim ekonomisine inanan, imalat sanayinin ülkemiz açısından çok önemli ve değerli olduğuna inanan kişilerden biri olarak, söyleşilerde yer alan değerlendirme ve çözüm önerilerinin ekonomimizi ve enerji politikalarını yönetenlere karar alma süreçlerinde katkıda olacağı inancı ve umudu ile iki haftadır yazımın konusunu enerjide yaşanılanlara ayırdım.
İnşallah yararlanılır diyelim…