Kent Konseyi: Rakamları kafadan uydurmadık
Antalya Kent Konseyi, ‘yaş sebze ve meyvelerde zirai ilaç kalıntısıyla ilgili verilen rakamların kafadan uydurma olmadığını açıkladı.
Antalya Kent Konseyi, ‘yaş sebze ve meyvelerde zirai ilaç kalıntısı sorunları ve çözüm önerileri’ konusunda yazılı bir açıklama yaptı. Basın açıklamasında, Antalya Kent Konseyi’nin kent sorunlarını tartışan, çözüm önerileri geliştiren ve bu önerilerini ilgili kurum ve kuruluşlarla paylaşan bir yapı olduğu hatırlatılarak, “Kent Konseyimizde alınan kararlara kurum- kuruluşların görüşlerinin katılması esas alınmaktadır. Kamuoyuna karşı sorumluluğu gereği ele alınan bir konunun yetkilileri de davet edilerek bilgi alınarak konu tüm taraflarla birlikte tartışılarak hareket edilmektedir” denildi.
DENETİMLER YETERSİZ
Antalya Kent Konseyi, Tarım Topraklarının Kullanımı ve Korunması Çalışma Grubunun 26 Aralık 2014 tarihinde, ‘Yaş Sebze ve Meyvelerde Zirai İlaç Kalıntısı sorunları ve çözüm önerileri’ konusunda yaptığı toplantıya, çalışma grubu üyelerinin yanı sıra, grubu bilgilendirmek amacıyla, Antalya İl Kontrol Laboratuvar Müdürlüğünden konu ile ilgili bölüm sorumlusu, Ziraat Mühendisleri Odası temsilcisi, Antalya Büyükşehir Belediyesi Hal Müdürlüğü ile Muratpaşa ve Döşemealtı Belediyelerinden görevliler katıldığı belirtilerek şu görüşlere yer verildi: "Bakanlık il müdürlüğünün çalışmalarını takdirle karşılıyoruz. Ancak 300 bin dekarın üzerinde örtü altı, 160 bin dekar civarında narenciye üretiminin yapıldığı bir alanda 18 bin dekarlık bir alanda iyi tarım uygulaması çalışmalarının yeterli olduğunu söylemek, bütün sorunların çözülmüş olduğu gibi bir anlayışın doğru olmadığı kanısındayız. Yaş sebze ve meyve üretimimizin çok büyük bölümü iç piyasada tüketilmektedir. Bakanlık İl müdürlüğümüzün kayıtları incelendiğinde; İhracat amacıyla yapılan analiz miktarları 10 bin -11 bin adetler seviyesinde iken, üretimin büyük bölümünün satıldığı iç piyasa denetim analiz sayılarının 500- 1000 adet sayılarında kalması, İç piyasa denetimleri konusunda yetersizliğimizi ortaya koyacaktır.”
RAKAMLARI KAFADAN UYDURMADIK
Rapora yansıyan hiçbir rakamsal verinin kafadan uydurulmadığını da belirtilerek, şöyle denildi: “Yaş Sebze ve Meyvelerdeki Zirai İlaç Kalıntısını yansıtan analiz sonuçlarına ait verilerin 2012 yılına kadarki dönemi, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı web sayfasından, 2013 ve 2014 (20 Kasım 2014 tarihine kadar) yıllarına ait veriler ise yine Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı İl Kontrol Laboratuvarında yapılan analizlerin sonuçlarını içermektedir. Rapora yansıyan hiçbir rakamsal veri kafadan uydurulmamış, Bakanlık il kuruluşlarının verileridir. Bakanlık il müdürlüğü daha sonra bakanlık basın açıklamasına yansıyan özel laboratuvarların verilerini de içeren toplam verileri Kent konseyimize göndermiştir. Biz de yeni gelen veriler ışığında raporumuzun 2012, 2013 ve 2014 yıllarına ait rakamsal verilerini revize ederek web sayfamıza koyup, raporun basına yansıyabileceğini düşünerek basın kuruluşlarına gönderdik. Raporda yayınlanan verilere gelince; Öncelikle kalıntı deyince ne anlıyoruz. Bir analiz sonucuna göre; Kalıntı yoktur veya kalıntıya rastlanmıştır diyebiliriz. Kalıntıya rastlandı ise insan sağlığı için Maksimum risk seviyesini(MRL) aşıp aşmadığına bakılır. İl müdürlüğü tanımlamasında kalıntıyı sadece MRL seviyesini aşan analiz olarak tanımlamaktadır. MRL seviyesinin çok az altında çıkan bir kalıntıya kalıntı yok dersek, Hiç kalıntıya rastlanmayan tamamen temiz bir analiz sonucuna ne diyeceğiz? Denetim amaçlı analizler sadece Bakanlık İl kontrol Laboratuvarı tarafından yapılmaktadır. Bakanlık İl Müdürlüğünün Denetim analiz sayıları ve sonuçları ile İl Kontrol Laboratuvarı sayıları ve sonuçları arasında büyük farklar vardır”
BİZİM TEZİMİZİ ÇÜRÜTÜN
Açıklamada, İl Müdürlüğünün kalıntı oranlarını yeterince açık vermediğin vurgulanarak şu açıklama yapıldı: “MRL seviyesini aşan örnek sayısı, toplam analiz üzerinden orantılanmaktadır. Bu da kalıntı oranını çok düşük göstermektedir. Oysaki Rapordaki bizim tezimizi çürütmek için, iç piyasaya yönelik denetim sayısını ve Maksimum Risk Seviyesi(MRL) üstü sayılarını açıklamasını beklerdik.
Raporumuzun hiç bir bölümünde halkın zehirlendiği konusunda bir ifade yer almamaktadır. İç piyasa denetimlerine dikkat çekilmiştir. Bakanlık İl müdürlüğünün resmi sonuçlarına göre katılımcıların ve paydaşların yorumlarına yer verilmiştir. Bakanlık il müdürlüğü raporu tamamen kendisine yönelik bir eleştiri olarak görmeyip, sorunun daha aza indirilmesi için önlemlerini arttırması gerekir. Kent konseyi her konuda olduğu gibi bu konuda tamamen yapıcıdır. Bakanlık İl Müdürlüğü 2012 yılına kadarki dönemde şu anda yayınlanan mevcut tablonun altında Denetim sonuçlarını da tablo halinde veriyordu. Bu eski kayıtlar dosyalarımızda internet çıktısı olarak mevcuttur. Tablo incelendiğinde Maksimum Risk Seviyesi(MRL) üstü olumsuz örneklerin tamamının iç denetim için alınan numuneler olduğu açıktır. Eğer 2012, 2013 ve 2014 yıllarına ait veriler de yukarıdaki verilerin aynısı ise 2012 de 1136 örnekten 144’ünde, 2013 de 493 numunenin 76’sında, 2014 de 623 örnekten 112’sinde MRL üstü kalıntı çıktığı anlamı çıkar. Bu nedenle Bakanlık İl Müdürlüğü Kamuoyuna Özellikle iç piyasa denetimleri için alınan numunelerin analiz sonuçlarını yayınlamalıdır. İç piyasa denetimlerinde ki MRL üstü kalıntı oranı nedir? Verilen para cezaların kaçının İç piyasa Denetim sonuçlarına göre, kaçının İhracat örnekleri için kesildiği açıklanmalıdır.”
25-12-2014-12,http://www.antalyagazetesi.com.tr/mobil/index.php?git=goster&id=499025&adi
