Petroldeki düşüş çimentocuları vurdu

Petrol fiyatlarındaki düşüşün çimento sektörüne etkisi tartışılırken, doğalgaz ve elektriğe yapılan zammın rakip ülkelere göre maliyetleri artırdığı ifade ediliyor.


Son dönemdeki petrol fiyatlarında yaşanan düşüş Türkiye’deki çimento sektörünü olumsuz etkiledi. Doğalgaz ve elektriğe yüzde 10’a yakın zam geldiğini söyleyen sektör temsilcileri, rakip ülkelerde maliyetlerin daha çok azaldığına dikkat çekiyor

En büyük üretim maliyetinin enerji olduğu çimento sektöründe, petrol fiyatlarının düşmesine karşın huzursuzluk yaşanıyor. Sektör temsilcileri elektrik ve doğalgaza son gelen zamları da hatırlatarak, petroldeki düşüşün daha çok hissedildiği ülkelerin karşısında rekabetçilik anlamında dezavantajlı duruma düştüğümüzü ifade ediyorlar. Ayrıca sektör temsilcileri çimento fiyatlarında indiriminde bu durumda mümkün olmadığını belirtiyorlar. Buna neden olarak da ana enerji girdilerinden biri olan ‘petcoke’ta arzın azalmasıyla herhangi bir indirim olmamasını gösteriyorlar. Öte yandan hazır beton sektörü ise “Enerji fiyat artışlarını çimento üreticileri hemen fiyatlarına yansıtır ama geri gelmeler görülmez” diyor. Dünyanın beşinci, Avrupa’nın en büyük üreticisi ve aynı zamanda bölgesinin de en büyük ihracatçısı olan Türk çimento sanayii, 2013 yılında 60 milyon 236 bin ton klinker, 71 milyon 337 bin ton çimento üretti ve 12 milyon 296 bin ton klinker ve çimento ihraç etti. 

Akaryakıt fiyatlarındaki etki sınırlı 

Petrol fiyatlarındaki düşüşün siyasi amaç taşıdığının düşünüldüğünü kaydeden Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği (TÇMB) CEO’su Oğuz Tezmen, “Petrol fiyatlarındaki düşüşlerin normal şartlarda hammadde üretimi ve navlun fiyatlarında düşüşleri beraberinde getirmesi beklenir. Buna bağlı olarak mamul mal ve nakliye fiyatlarında da aynı beklenti olur. Ancak son günlerde ham petrol fiyatlarındaki 115 dolarlardan 75 dolara olan düşüş, yüksek vergiler ve döviz kurlarındaki dengesizliklerle birlikte akaryakıt fiyatlarına çok sınırlı kalarak 21 kuruş olarak yansıdı” dedi. Bu miktarın ise Venezuella, Güney Afrika gibi yakıt kaynaklarına oldukça uzak olan ülkemiz için gerek hammadde, gerekse akaryakıt fiyatlarına bağlı navlun fiyatlarında kayda değer bir artış göstermediğini dile getiren Tezmen, bunun rekabette diğer ülkelere nazaran sektörümüz adına dezavantaja neden olduğunu belirtti. Bunların yanında elektrik ve doğalgaza yüzde 10’a yakın zam geldiğini hatırlatan Tezmen, bunun dezavantajı daha da artırdığını ifade etti. Tezmen, tüm bunlar değerlendirildiğinde petrol fiyatlardaki değişimin Türk çimento sektörünü daha rekabetçi hale getirmediği gibi Avrupa ve diğer rakip ülkelere göre sektörü daha dezavantajlı bir duruma düşürdüğü söyledi. 

Elektrikte son zamlar maliyeti artırdı 

Petrol fiyatlarındaki düşüşün özellikle nakliye maliyetleri konusunda etkili olduğunu anlatan Çimento, Cam, Seramik Ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Özinönü de, burada belli bir tasarruf sağladıklarını aktardı. Öte taraftan ana enerji girdileri petcoke ve elektrikte aynı şekilde bir tasarrufun olmadığını bildiren Özinönü, şöyle devam etti: “Petcoke, rafinerilerin yan ürünüdür ve dünyada az sayıdaki tedarikçinin üretimi altındadır. Petrol fiyatlarındaki düşüş, talebin daralmasından kaynaklanması durumunda, rafineri üretimleri düşeceği için petcoke arzları da azalır. Oysa dünya çimento tüketiminin yüzde 3-4 oranla büyüdüğünü düşünürsek, petcoke arzının talep karşısında kısa kalmasından ötürü fiyatların düşeceğini beklemek doğru olmaz. Elektrikte de son zamlar sektöre önemli bir maliyet artışı getirdi Özetle; nakliye maliyetlerinde bir miktar düşmeye karşılık, üretim maliyetlerinde düşüşten çok bir artışla karşılaşacağımızı düşünüyoruz.” 

Hiçbir zaman düşüşü yansıtmıyorlar 

Bunlara karşı görüş ise İstanbul Sanayi Odası (İSO) Hazır Beton, Beton Ürünleri, Toprak ve Mermer Sanayii Komitesi Meclis Üyesi Adem Genç’ten geldi. Genç, petrol fiyatlarının çimento sektöründe çok önemli yer kapladığını fakat petroldeki düşüşün fiyatlara yansımadığından yakındı. “Ne tedarik ettiğimiz mallarda ne de sattığımız mallarda düşüş yok” diyen Genç, burada en önemli etkenin düşen fiyatlara karşı güvenin oluşmaması olduğunu ifade etti. Kendilerinin en önemli girdileri olan çimentonun en büyük maliyetinin enerji olduğunu aktaran Genç, “Enerji fiyat artışlarını çimento üreticileri hemen yansıtır ama geri gelmeler görülmez. Bu çimentonun zor bir sektör olması, oyuncu sayısının az olması nedeniyle fiyatlar hep yukarı gider. Çimentocuların maliyetleri düşüyor ama kârlılıklarını yüksek tutmak için fiyatlara yansıtmıyorlar” diye konuştu.

7- 8 yıldır fiyatlar eriyor

Çimento sektöründe 2014’ün ilk 5 ayında olumlu hava estiğini fakat hazirandan sonra sert düşüşlerin meydana geldiğini söyleyen Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Ali Özinönü, beklentilerinin düşüş trendinin ekim ayından itibaren son bulup bir önceki yıl seviyelerini yakalamak olduğunu kaydetti. Yurtiçi fiyatlarının son 7-8 yıl içinde kur ve enflasyon karşısında eridiğini dile getiren Özinönü, “Dış pazarlardaki daralma, iç tüketimde mayıs ayı sonrası görülen azalma, kapasite kullanım oranlarında bir miktar gerilemeyi ve beraberinde maliyet artışlarını beraberinde getiriyor” dedi.

Karşı görüş de var!

Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası (ÇEİS) Yönetim Kurulu Başkanı Tufan Ünal petroldeki fiyat hareketlerinin kendilerini sadece taşımacılık konusunda etkileyebileceğini söyledi. Sektörün yakıtının petrol ve türevlerinden ziyade daha çok kömür olduğuna değinen Ünal, “Navlun konusunda gerek hammadde gerekse mamul nakliyesini etkiler. Türkiye dünyanın ihtiyacının yarısını karşılıyor. Bizim rekabet edemeyeceğimiz hiçbir durum yok” dedi

http://www.dunya.com/s/i/1x1.gifhttp://www.dunya.com/s/i/1x1.gif19.11.2014,dünya,SERCAN AKINCI