Kompozit malzemeler gelecek vaat ediyor”

Demiryolu,uçak,rüzgar sanayiinde kompozit malzeme kullanımının artacağı düşünülüyor.Teknolojik kompozitler için Arge gerekiyor.


Otomotiv, yapı-inşaat ve CTP boru sektörleri başta olmak üzere rüzgar enerjisi ve marin gibi alanlardaki potansiyelle global büyüme oranının üzerinde bir gelişme gösteren Türkiye Kompozit Sektörü son yıllarda ortalama %9 büyüyor.2014’te ise bu oran; petrol fiyatlarında dalgalanma, Rusya’nın ekonomik durumu ve bölge ülkelerinde istikrarsızlıkların da etkisiyle yüzde 4’e geriledi. Uzmanlar, bu olumsuz tabloya rağmen sektör üyelerinin yeni projeler ve ihracat pazarlarını çeşitlendirme konusunda yaptıkları çalışmaların pozitif geri dönüşleriyle sektörün bu yıl sonunda yüzde 5 büyüyeceğini öngörüyor.

Kompozit malzemeler özellikle havacılık, demiryolu ve raylı sistemler alanında geniş yer almaya başladı. Otomotivde ise çelik, alüminyum ve metal parçalar yerine güçlendirilmiş kompozit malzemeler kullanılıyor. Türkiye’nin coğrafik konumu, hızlı yapılanması ve yerli firmaların komşu ülkelerdeki inşaat sektöründe söz sahibi olmasından dolayı, bu alanda kullanılan kompozit malzemelerin hızlı bir büyüme gösteriyor. 

Kompozit Sanayiciler Derneği’nden alınan bilgilere göre, son yıllarda yaşanan global gelişmeler doğrultusunda, bu büyüme hızını düşüren sektör, 2014 yılında ise yüzde 4 büyüdü. Türkiye’de yaklaşık 1,3 milyar avro’ya ulaşan kompozit malzeme pazarı, miktarda ise 245 bin tonluk hacme sahip. Ayrıca kompozit sektöründe orta ve büyük ölçekli yaklaşık 200 şirket, kısmen kompozit işi yapan 800 şirket faaliyet gösteriyor. Sekörün bu yıl yaklaşık yüzde 5 büyümesi bekleniyor. Sektör temsilcileri, firmaların yeni projeler ve ihracat pazarlarını çeşitlendirme konusunda yaptıkları alışmaların da pozitif geri dönüşleri sonucunda gelecek yıllarda performansın artacağını belirtiyor.

Bitmiş ürün ihracatı dış ticareti dengeliyor

Sektörün bu büyüme ivmesini orta vadede sürdüreceğine dikkat çeken uzmanlar petrol fiyatlarındaki dalgalanmanın yanı sıra stratejik Pazar konumundaki Rusya ve Ortadoğu’da yaşanan siyasi krizlerin etkisiyle büyüme hızının düştüğüne dikkat çekiyor. Sektör temsilcileri, petrol fiyatlarındaki düşüş nedeniyle özellikle Rusya’nın ekonomik krize girmesinin, bu ülkeye ihracat yapan firma sayısını ve müteahhitlik hizmetlerini kayda değer oranda düşürdüğünü dile getiriyor.

Ürettiği hammaddeleri, sanayi ara malları ve son ürünlerini aldıkları ihaleler ve projeler çerçevesinde doğrudan ihraç eden sektör, ayrıca bu ürünleri ihraç edilen her otomobil, otobüs, tekne, küvet gibi ürünlerin içinde de dolaylı şekilde ihraç ediyor. Sektör ihraç duyduğu kimyasal hammaddeleri ithal etmesine rağmen gerek Türkiye’de üretilen takviye malzemeleri ve reçineler ile gerekse teknik tekstil ve itmiş ürünlerin ihracatı ile dış ticarette dengeyi sağlıyor. Bununla birlikte 2014 yılında yaklaşık 250 milyon dolar ihracat,250 milyon dolar ithalat yapan sektör, Rusya’nın yanı sıra daha çok Avrupa, Türk Cumhuriyetleri, Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerine ihracat yapıyor.

İhracattan pay alan ürünler ise daha çok CTP boru, cam elyafı,  polyester reçine,  teknik tekstil ve RTM oluyor. Diğer andan ihracat yapılan ülke sayısını artırmak ve yeni pazarlar kazanmak amacıyla da çalışmaların sürdüğünü kaydeden uzmanlar, gelişmekte olan ülkelerin ekonomik büyümelerinin devam etmesi, gelişmekte olan ülkelerin yanı sıra gelişmiş ülkelerin de otomotiv ve rüzgar enerjisi gibi alanlarda gelişmeyi sürdürmesiyle sektörde beklenen gelişmenin gerçekleşeceğini belirtiyor. Sektör temsilcileri, uzay ve havacılık sektöründe özellikle ticari uçaklarda kompozit malzemelerin artmasıyla da beklenen büyüme oranlarına ulaşılabileceğinin altını çiziyor.

Asya’nın pazar payı artıyor

Bugün itibariyle küresel kompozit  malzeme pazarı ise 60 milyar avro ve 8 milyon tonluk  hacmiyle son üründe yılda değer olarak yüzde 5, hacimde ise yüzde 3 büyüme gösterdi. Fakat,  gelişmiş ülkelerde değer olarak büyüme hızı ortalama yüzde4’ü buldu. Bu oran, gelişmekte olan ülkelerde ise inşaat, rüzgar enerjisi, otomotiv, uzay ve havacılık gibi anahtar sektörlerde yaklaşık yüzde 8’i gördü. Kompozit sanayinin gelecek 5 yıl içerisinde değer olarak yüzde beş, hacimde ise yüzde 4’lük bir büyüme göstermesi bekleniyor. Aynı zamanda Kuzey Amerika ve Avrupa’nın yüzde 56 olan Pazar payının yüzde 50’ye gerileyeceği, Asya’nın Pazar payının da yüzde 37’den yüzde 43’e çıkacağı tahmin ediliyor.

Buna ilave BRIC ülkeleri; Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin’in yanında Polonya ve Türkiye’nin kompozit pazardaki paylarının 2000 yılında yüzde 10 olan payı, bu yılın sonunda yüzde 60’a ulaşması bekleniyor. Öte yandan kişi başına düşen kompozit tüketim miktarlarına bakıldığında küresel ölçekte 4 ila 10kilogram arasında bir dağılım izleyen bu miktar, Türkiye’de 3 kilogramı geçmiyor. Bunun yanında 7,5 Kilogram olan fiyat seviyesi Türkiye’de 5 kilograma düzeyinde bulunuyor. Firma sahipleri gerek kişi başı tüketim miktarı ve gerekse de Türkiye’deki bu ortalama fiyatın önümüzdeki yıllarda firmalara avantaj sağlayacağını öngörüyor.

13.05.2105,dünya,Hasna Kuş