Uluslararası İşgücü Kanunu TBMM'den Geçti

 

"Uluslararası İşgücü Kanunu’nun amacı sermayeye ucuz işgücü sağlamaktır.”

Ülkemizde nitelikli işgücü işsizlik sorunu ile karşı karşıya iken, Uluslararası İşgücü Kanun Tasarısı’nın 28 Temmuz 2016 tarihli Meclis Genel Kurul’unda görüşülerek kabul edilmesi üzerine TMMOB adına Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz tarafından, Tasarı’nın geri çekilmesi sağlanamamakla birlikte bazı maddelerine müdahale edilebildiği belirtilerek aşağıdaki açıklama yapıldı.

TMMOB ÖRGÜTLÜLÜĞÜNE TEŞEKKÜR

Ülkemiz 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleşen darbe girişimi ile büyük bir kaos ve yıkıma sürüklenmek istendi, yüzlerce yurttaşımız hayatını kaybetti, binlerce yurttaşımız da yaralandı. Darbe girişimi ardından OHAL ilan edilerek Meclis devre dışı bırakıldı. Hukuk askıya alındı. Rejimin daha da otoriterleşmesinin yolu açıldı. İçerisinden geçtiğimiz bu sürecin ağır koşullarına ve tepkilere rağmen Uluslararası İşgücü Kanun Tasarısı ısrarla TBMM gündemine alındı.

Söz konusu kanun tasarısı üzerine görüşmeler 28 Temmuz 2016 tarihli Meclis Genel Kurul toplantısında tamamlanmış ve kabul edilmiştir. Tasarı aşamasında da ısrarla belirttiğimiz üzere bu yasa ülkemiz ve halkımızın ihtiyaçlarını değil yabancı sermayenin çıkarlarını korumaktadır.

Tasarının TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu gündemine getirilmesi ile müdahil olduğumuz süreçte muhalefet milletvekilleri ile birlikte ifade ettiğimiz görüşlerimizin hiçbiri dikkate alınmamış ve tasarı geldiği haliyle Komisyondan geçmişti.

Tasarının yasalaşması halinde ülkemizi, halkımızı, meslektaşlarımızı ve meslek alanlarımızı bekleyen tehlikeleri şimdiye kadar yaptığımız açıklamalar ve yürüttüğümüz eylem programı ile kamuoyunun dikkatine sunarak tasarının geri çekilmesi için yoğun bir mücadele verdik.

Örgütümüzün bütün birimleri ile yürüttüğü bu çalışmalar sayesinde, yasa bütünüyle geri çekilmese de:

• Toplantı gündemine göre, konuyla ilgili kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütü temsilcilerinin kurul üyesi olarak Uluslararası İşgücü Politikası Danışma Kurulu toplantılarına davet edilmesi sağlanmış,

• Bakanlar Kuruluna karşılıklılık ilkesi çerçevesinde çalışma izinlerini sınırlayabilme yetkisi tanınmış,

• Dernek ve vakıflarda çalışacak yabancılara çalışma izni muafiyeti tanınmak istenmesi engellenmiş, • Yabancı mühendis ve mimarların yalnızca proje bazlı ve geçici işlerde çalışabileceği hükmü getirilmiş,

• Akademik yeterlilik istenmemesi uygulaması yabancı firmaların tek başına ya da yerli ortaklarıyla taahhüt ettikleri işlerde bu işe münhasır olmak kaydıyla sınırlı tutulmuş,

• TMMOB'nin yetkilerinin budanmasının önüne geçilmiştir.

Ülkemizin, halkımızın, mesleğimizin ve meslektaşlarımızın geleceği için yürüttüğümüz bu mücadeleyi birlikte sırtladığımız örgütlü üyelerimize, örgütümüzün emekçilerine, Odalarımızın her kademesinde görev yapan tüm yöneticilerimize, İl/İlçe Koordinasyon Kurulu sekreterlerimize, bizlere gönüldaşlık eden muhalefet partilerinin milletvekillerine, sesimizi duyuran basın yayın emekçilerine, bizlerle dayanışan tüm TMMOB dostlarına Yönetim Kurulumuz adına teşekkür ediyorum.

Birliğimiz yasanın uygulanması ve uygulama süreçlerine ilişkin ikincil mevzuatların hazırlanması aşamalarında da aklın ve bilimin rehberliğinde kamu yararını esas alarak üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeye devam edecektir.

Yaşasın TMMOB Örgütlülüğü.

Emin Koramaz TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı”

Aynı konuyla ilgili olarak gazeteci Çiğdem Toker Cumhuriyet Gazetesi’ndeki 1 Ağustos 2016 tarihli yazısında “Çinli mimar mı?” başlığıyla şunları yazıyordu:

“OHAL’in ağır koşulları, üstümüze üstümüze gelirken Çinli mimar da nereden çıktı” diye soracak olursanız, kısa cevap hazır: Meclis gündemi böyle. Yani başlık, okuduğunuz yazı daha çekici olsun diye seçilmiş değil. İktidarın, en vahşisinden, neoliberalizm nizamını tahkim fırsatçılığının dolaylı sonucu. Üstelik “vitrinde” FETÖ/PDY terör örgütüyle mücadele söylemi içinde temel hak ve özgürlükleri iğdiş eden ve 12 Eylül darbecilerinin üretimi OHAL Kanunu’na dayalı kararnameleri çıkarırken yapıyor bunu. Şaşırmıyoruz. Olağanüstü hal koşullarının, sermayeyi daha da palazlandırmadığı hangi dönem görülmüş?

***

Geçen cuma akşamı TBMM’de AKP oylarıyla önemli bir yasa tasarısı kabul edildi: Uluslararası İşgücü Kanunu Tasarısı. Aslında, CHP milletvekili Aytuğ Atıcı’nın deyişiyle, tasarının ilk adı bu kadar afili değildi. Geçen yasama döneminde hazırlanan bu kanunun o zamanki adı Yabancı İstihdam Kanunu’ydu. Gelin görün ki işsizlik oranı yükselir, genç işsiz oranı yüzde 20’leri geçerken, böyle bir ismin yol açacağı rahatsızlık nedeniyle isim değiştirildi. Kanun, Kuzey Marmara Otoyolu, Gebze, İzmir Otoyolu gibi büyük altyapı projelerinde, daha fazla sayıda yabancı uyruklu mimar, mühendis çalıştırılmasının önünü açıyor. Yabancı mühendislerin Türkiye’de çalışabilmesini bürokratik alanda kolaylaştırıyor. “Çinli mimar” konusu da bu tasarı görüşülürken uzun uzun tartışıldı.

***

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, bu kolaylığı, altyapı projelerinde uluslararası teknoloji transfer edilebilsin diye getirdiklerini söylüyor. Ancak muhalefet partisi milletvekilleri aynı fikirde değil. CHP’li Özkan Yalım, Meclis kürsüsünde, mimar odaları başkanlarından bilgi aldığını vurgulayarak şöyle demiş: “Şu anda Çin’de 54 bin civarında mimar bulunmaktadır. Bunun yarısı da işsizdir. Peki, Sayın Bakan, bu kanun çıktıktan sonra Çin’den 5-10 bin civarında mimar geldiğinde piyasanın ne duruma düşeceğini herhalde siz de tahmin edebiliyorsunuzdur. Şu andaki bizim kendi mimarlarımızın, mühendislerimizin haksız bir rekabetle karşı karşıya kalabileceğini çünkü Çin’den gelen mimarların çok daha düşük bir maliyetle çalışabileceğini özellikle belirtmek istiyorum.” Sorun bununla sınırlı değil. Yasayla yabancı mimarlara tanınan yeni haklara bizim mimarlar Avrupa’da sahip değil. Çünkü denklikleri yok.

CHP’li Elif Doğan Türkmen, bu kanunu ülkede iş barışını bozacağı uyarısını yapmış ve aynı oturumda teşhisi gayet yalın koymuş: “Kanun tasarısının yaptığı tek şey, sermayeye ucuz işgücü sağlamaktır.” Türkiye’de mühendislik mimarlık eğitimi gören öğrenci sayısı 434 bin, işsiz mimar ve mühendis sayısı 100 binin üzerinde. Akademik ve mesleki yeterliliği kanıtlanmamış yabancı ülke çalışanlarına sağlanan bu engin kolaylıklar dizisinin toplumsal barışa hizmet etmediği açık. Türkiye bu yasayla kendi yurttaşları için aradığı koşulları yabancılarda aramayan, nitelikli işsiz yurttaşlarını kanun eliyle bir kez daha mağdur eden bir ülke oldu.

Peki, kimin için? Yine bir kısa cevapla bitirelim: Büyük altyapı projelerini yürüten müteahhitler için.”

http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/577377/Cinli_mimar_akini.html

 

                                                                                                                                                     Ağustos, 2016