Kimya mühendisliği kontenjanları

 Kimya mühendisliği kontenjanları 2015-16 öğretim yılında önceki yıla göre hemen hemen aynı kaldı. 42 kişilik kontenjan boş kaldı.


 

Kimya mühendisliği bölümünü tercih eden öğrencilerin kesin kayıt işlemleri henüz başlamadı. Ancak bu yıl üniversitelerimizin kimya mühendisliği bölümlerini tercih edenlerin puanları,  kontenjanları ve bu kontenjanlardaki doluluk oranları, hangi üniversitelerin kimya mühendislik bölümlerinin rağbet gördüğü gibi birçok bilgi yayınlanan üniversite giriş sonuçlarında ortaya çıktı.

Kimya mühendislik kontenjanı yüzde 4 oranında azaldı

Birçok mühendislik alanında olduğu gibi Kimya mühendisliği bölümlerinin sayısı ve aldıkları öğrenci sayısı son yıllarda olağan üstü arttı. Öyle ki kimya ile ilgili bir minik işletmenin olmadığı illerde dahi YÖK kararıyla bölümler açıldı, binalar tahsisi edildi ve öğretmen atamaları yapıldı. Ancak öğrencilerin bu bölümlere ilgileri ise ters yönde gelişti. Bu durum ister istemez YÖK’ü ivedi karar vermeye zorladı. Bazı üniversitelerin kimya mühendislik bölümleri bu yıl öğrenci kabul etmemesi,”11 öğrenciden az öğrencinin tercih ettikleri bölümler kapatılacak” kararı bu dönem YÖK tarafından uygulamaya geçirildi. Beş üniversitede kimya mühendisliği bölümleri öğrenci kabul etmeyerek fiilen kapatılmış oldu.

Kimya mühendisliği bölüm kontenjan ve yerleşme durumuna ilişkin bilgiler aşağıdaki tabloda yer almaktadır.

ÜNİVERSİTELER

KONTENJAN

2014-15

YERLEŞEN

2014-15

KONTENJAN

2015-16

YERLEŞEN

2015-16

Özel

216

148

136

127

Kamu

1.777

1.680

1.822

1.789

Toplam

1.993

1.826

1.958

1.916

 

Bu yıl görülen değişiklik kamu üniversitelerine yerleşen öğrenci sayısındaki artıştır. Bu artışın nedeni Pamukkale ile Bursa Teknik (lif ve polimer mühendisliği) üniversitelerindeki yeni bölümler  ile ODTÜ gibi kontenjan artıran üniversitelerdi.

Kontenjanları dolmayan kamu üniversitelerimize ait bilgiler ise şöyledir;

ÜNİVERSİTELER

KONTENJAN

2014-15

YERLEŞEN

2014-15

KONTENJAN

2015-16

YERLEŞEN

2015-16

CUMHURİYET ÜNV.

52

35

52

38

OSMANİYE K.AT. ÜNV.

31

22

31

16

HİTİT (ÇORUM)ÜNV.

41

41

41

37

Toplam

124

98

124

91

*Vakıf/paralı üniversitelerde ise bazı üniversiteler bölümlerini kapatırken, bu yıl açılan bölümlerde 9 kişilik kontenjan açığı olmuştur.

 

Kimya mühendisliği bölüm puanları geniş bir aralıkta kaldı

Öğrencilerin üniversite seçimleri geçmiş yıllarda olduğu gibi üniversite puanlarına göre değişiyor. Kimya mühendisliğini tercih eden veya bu bölüme yerleştirilen öğrencilerin MF-4 puan türünde aldıkları puanlar 493 ile 200 gibi çok geniş bir yelpaze şeklindeydi. Yüksek puan alan öğrenciler tercihlerini büyük kentlerdeki bilinen ve bilim dünyasında da en iyi üniversiteler arasında olduğu kabul edilen üniversitelerin kimya mühendislik bölümleri oldu. Aşağıda ilk beş sırada yer alan üniversitelerin kimya mühendislik bölümlerine ilişkin veriler yer almaktadır.

ÜNİVERSİTE

Kontenjan

 

Yerleşen

 

En Küçük

 

En Büyük

 

BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ (İSTANBUL)

 

52

 

52

 

456,49544

 

492,60996

 

ODTÜ  (ANKARA)

 

103

 

103

 

412,11183

 

466,91323

 

İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ

 

62

 

62

 

404,27678

 

435,09317

 

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ (İSTANBUL)

(İngilizce )

41

41

383,50346

 

404,15845

 

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ (İSTANBUL)

 

72

 

72

 

365,92656

 

396,69903

 

 

Paralı üniversitelerde de benzer durum yaşanırken,  burslu kontenjanında puan yine 490’nın üzerindeydi. Bu üniversiteler içerisinde en yüksek puan ile öğrenci kaydeden okul Koç Üniversitesi oldu.

Üniversite sınav sonuçları ve kimya mühendisliği

Yukarıdaki veriler kimya mühendisliği mesleği açısından değerlendirildiğinde aşağıdaki sonuçlara kolaylıkla ulaşılmaktadır.

*Her ile kimya mühendisliği(veya üniversite) açma politikası hayatın gerçekleriyle uyumlu olmadığı için bumerang gibi geri teperek ülkemizi ve mesleğimizi tahrip etmektedir.

*Bu gidişten dönmek için YÖK’ün aldığı bölüm kapatma kararları olumlu olmakla birlikte, az sayıda öğrenciye eğitim vermenin pahalı olması nedeniyle rasyonel olmayacağı gibi basit bir anlayışı yansıtması nedeniyle yanlıştır. Yüksek  öğretim planlı bir alan olduğu dikkate alınarak eğitimin uzun dönemli bir geleceğe yatırım olduğu anlayışıyla hareket edilmelidir. Temel mühendislik alanlarından biri olan kimya mühendisliği kontenjanlarının kar zarar yaklaşımıyla belirlenmesi doğru bir anlayış olmadığını öğrenmek için 30 yıl daha beklemek gerekmemektedir.

*Kapatılan bölümlerde halen öğrenimlerini sürdürmekte olan öğrenciler ve öğretmenlerin durumu sorunludur ve çözüme ihtiyaç duymaktadır.

*Kimya mühendisliği gibi temel bir mühendislik alanında bölüm açma ve kapatma şeklinde meydana gelen ve çok ani ve hızlı kararlarla hayata geçirilen uygulamaların mesleğimize olumlu yansımayacağı aşikardır. Yükseköğrenimin planlanmasında sorumlu kurum olan YÖK’ün, mesleğimizle ilgili uzun dönemli planlarını tüm topluma iletme sorumluluğu vardır.

*Kimya mühendisliği mesleğinin 70’lerde ki popüler bir meslek olmasının nedeni o yıllarda temel kimyasal üretimine yönelik büyük yatırımlardır. Kimya mühendisliğine ilginin azalması,  durumun günümüzde tersine döndüğünün işaretidir.

Bir başka neden ise mevcut ekonomik yapının açıklanan kontenjanları emecek bir alt yapıya sahip olmamasıdır. Yüksek kontenjanlarla gençlerin ve onların ailelerinin umutları çalınmakta, oldukça ağır bir öğretim sonrası mezun olan gençlerin çoğu işsiz veya meslek dışı alanlarda çalışmak zorunda kalmaktadır. Bu nedenle mesleğimize ilgi gün geçtikçe azalmaktadır.

*Kimya mühendisliğinin batı ülkelerinde yüksek ücretli meslek kategorisindeki yerini muhafaza ederken, ülkemizde farklı bir durumun yaşanmasının nedenini sadece yükseköğrenimde plansızlığa bağlamak yeterli değildir. Ülkemizde katma değeri yüksek kimya sanayi yatırımlarının yok denecek kadar azalmış olması, bir diğer önemli nedenler arasında yer almaktadır.

*Kimya mühendisliği mesleğinin günümüzde geldiği noktadan, yükselen meslek grubuna taşıma sorumluluğu sadece siyasi iktidara, YÖK’e, Üniversite rektör ve bölüm başkanlarına veya iş çevrelerine bırakılacak bir konu değildir. Mesleğimizin sorunlarını çözmek ve geleceğimizi kazanmak için meslek örgütümüzle birlikte harekete geçmek gerekir. Bu amaçla yukarıdaki sonuçlar dikkate alınarak farklı değerlendirme ve çözümlerin üretileceği çalışmalar yapılmalı ve bu çalışmalarda elde edilen sonuçlar doğrultusunda harekete geçilmelidir.

Temmuz 2015