
Boru sektöründe büyüme enerji projelerine bağlı
Türkiye Çelik boru üretimi 4,2 milyon ton ile Avrupa’nın en büyüğü. Plastik boru üretimi 2014 yılında 850 bin ton , CTP boru üretimi ise 2015’de 200 bin ton seviyesinde gerçekleşti.
Enerji sektöründe son yıllarda yapılan uluslararası projeler, boru sektöründe büyümesine katkıda bulundu. Bakü-Tiflis-Ceyhan, mavi akım ve Şahdeniz projelerinin ardından Azerbaycan doğalgazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya transfer etmesi planlanan boru hattı projesi TANAP ile başta çelik boru üreticileri olmak üzere sektör ivme kazandı. 2018 de tamamlanması beklenen TANAP’ta kullanılacak olan yaklaşık 1,2 milyon ton çelik boru alımı ihalesini Türkiye’de faaliyet gösteren firmaların alması, projenin sektörde oluşturduğu potansiyeli gösteriyor. Boru üreticilerinin yakından takip ettiği Türk Akım Projesi ise belirsiz bir tarihe kadar ertelendi. Söz konusu projenin askıya alınmasının sektöre olumsuz yansımasının olmayacağını iddia eden uzmanlar; İsrail, İran ve Irak ile yapılması gündemde olan yeni enerji projelerinin sektör hacmini arttıracağını dile getirdi.
Türkiye çelik boru sektörü, yaklaşık 60 yıllık geçmişiyle yıllar iççinde gelişimini sürdüren, global pazarda önemli bir konuma yükseldi. Sektör, otomotiv sanayinde kullanılan hassas soğuk çekme borulardan petrol sanayiinde kullanılan kuyu borularına ve doğalgaz, petrol, enerji nail hatlarında kullanılan büyük çaplı, yüksek özellikli borulara kadar her türlü borunun üretimini gerçekleştiriyor. Modernizasyon, ürün çeşitlendirme, kalite ve kapasite artmasına ilişkin yapılan yatırımlarla birlikte Türkiye boru pazarının kısa ve orta vadede ivmesini sürdürmesi bekleniyor.
Çelik Boru İmalatçıları Derneği’nden (ÇEBİD) alınan bilgilere göre, çelik boru sektöründe düzenli üretim yapan yaklaşık 30 firma faaliyet gösteriyor. Bu alanda doğrudan ve dolaylı olarak 50 bin kişi istihdam ediliyor. Yıllık üretim kapasitesi 6,5 milyon ton olan çelik boru sektörü, kapasitesinin yaklaşık yüzde 65’ini kullanıyor. 2015 yılı itibariyle sektör üretiminin, bir önceki yıl ile yaklaşık aynı seviyed kalarak, 4,2 milyon ton olarak gerçekleştiği belirtiliyor.
İhracat potansiyeli yüksek
Türkiye çelik boru sektörü, üretim kapasitesi, üretim kalitesi ve maliyet yapısı itibariyle ihracat potansiyeli yüksek alanların başında geliyor. Çelik boru ihracatı 2015’te bir önceki yıla göre, miktar bazında yüzde 3,78 azalarak, 1,79 milyon tona geriledi. Küresel ölçekte ve özellikle Ortadoğu’da
| Türkiye’nin boru üretim | son beş yıllık ve ihracatı | çelik (bin ton) | 
| Yıllar | Üretim | İhracat | 
| 2015 * | 4.200 | 1.797 | 
| 2014 | 4.200 | 1.830 | 
| 2013 | 4.201 | 1.762 | 
| 2012 | 4.250 | 1.832 | 
| 2011 | 3.765 | 1.594 | 
| *henüz | kesinleşmemiş | Kyn:ÇEBİD | 
Yaşanan ekonomik ve siyasi belirsizlikler, 2015 yılı ihracatındaki gerilemede etkili oldu. Çelik sektöründe imal edilen ürünlerin, küresel ekonomik konjonktüre ve talep koşullarına bağlı olarak, yaklaşık yüzde 45’i ihraç ediliyor. Türkiye’nin çelik boruda önde gelen ihracat pazarları arasında Avrupa Birliği ülkeleri, ABD ve Ortadoğu ülkeleri bulunuyor.
2014 yılı verilerine göre Çin, 575 milyon ton ile küresel ölçekte en fazla dikişli çelik boru üretim yapan ülke konumunda bulunuyor. Çin’i 2,8 milyon ton ile Rusya, 6,4 milyon ton ile Güney Kore ve 5,4 milyon tonluk üretimle Japonya izliyor. Türkiye ise 4,2 milyon ton ile Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise en fazla dikişli boru üreten beşinci ülkesi olma konumunu sürdürüyor. 2014 yılı çelik boru ihracatında ise Türkiye, 1,83 milyon tonluk ihracatıyla Çin, Güney Kore ve İtalya’dan sonra dördüncü sırada yer alıyor.
Çelik boru üretiminde kullanılan yassı çelik ürünlerinin yaklaşık yüzde 60’ı yurtiçi yassı çelik üreticilerinden temin edilirken, kalanı ithal ediliyor. İç pazardan uygun koşullarda sağlayamadığı hammaddeyi temin etmek için üreticilerin yurtdışına yöneldiğine değinen sektör temsilciler, ithalatta uygulanan yüzde 9 gümrük vergisi nedeniyle firmaların yurtdışından uygun maliyetle hammadde bulmakta zorlandığını kaydediyor.
Öte yandan, günümüzde plastik kullanımı birçok alanda olduğu gibi, boru sektöründe de her geçen gün artıyor. Türkiye’de kullanım alanları genişleyen plastik borular, sahip oldukları avantajlar ile sadece içme suyu şebekelerinde değil, petrol ve doğalgaz şebekelerinden kanalizasyon sistemlerine, tarımsal sulamadan ısıtma sistemlerine kadar pek çok alanda uygulanıyor. Atık su, drenaj doğalgaz dağıtım şebekelerinin yenilenmesi ve inşaat sektöründeki gelişmeler, plastik boru tüketimi ve dolayısıyla üretim artışını beraberinde getiriyor.
Plastik boruda 2016 üretim hedefi 930 bin ton oldu.
Türkiye plastik boru üreticilerin çoğunluğu KOBİ düzeyinde çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı’ndan (PAGEV) alınan bilgilere göre, bugün itibariyle sektörde 104 firma pissu borusu, 121 firma temiz su borusu, 49 firma elektrik borusu, 16 firma spiral boru, 6 firma basınca dayanıklı boru, 6 firma kimyasal taşıma için boru ve 81 firma da boru bağlantı parçası imal ediyor. Plastik boru sektörünün yıllık kapasitesi yaklaşık 1,1 milyon ton. Bu kapasitenin yaklaşık yüzde 60’ını yumuşak, yüzde 40’ını da sert borular oluşturuyor.
Plastik boru sektörü, 2014 yılında 850 bin tonluk üretim yaptı. Aynı yıl plastik boru ihracatı miktar bazında 351 bin ton, değerde ise 925 milyon dolar oldu. Sektör, aynı zamanda 23 bin tonluk ithalat yaptı. Yurt içi plastik boru tüketimi ise 522 bin ton oldu. 2015 yılının ilk 10 ayında ise yaklaşık 710 bin ton plastik boru üretimi yapıldı. Söz konusu dönemde 243 bin ton ve 731 milyon dolarlık ihracata ulaşıldı. 2016 yılında plastik boru sektör üretiminde 930 bin tonluk üretim bekleyen uzmanlar, miktar bazında ihracatın 321 bin ton, ithalatın 26 bin ton, değer bazında ise ihracatın 804 milyon dolar , ithalatın ise 216 milyon dolar olmasının beklendiğini bildiriyor. En çok ihracat yapılan ülkeler sırasıyla, Irak, Rusya, Türkmenistan, Bulgaristan ve Azerbaycan. Türkiye plastik boru sektörü bugün üretim kapasitesi ile dünya sıralamasında Almanya, ABD, Çin ve İtalya’nın ardından beşinci sırada yer alıyor. Avrupa’da ise Almanya ve İtalya’dan sonra üçüncü sırada bulunuyor.
Büyük sermayeli firmalar Ar-Ge çalışması yapabiliyor.
Türkiye plastik sektörünün gelişimini yavaşlatan etmenlerin başında, hammaddede yüzde 85 oranında ithalata bağımlılık geliyor. Enerjideki yatırım eksikliği, bürokratik ve hukuki süreçlerde yaşanan zorluklar, vergi ve ek yükler de sektörün rekabet gücünü zayıflatan diğer unsurlar arasında sıralanıyor. Üreticiler, yeni yatırımların yapılabilmesi ve yeni kaynaklar oluşturulması için teşvikler bekliyor. Üretim kapasitesi oldukça yüksek olan sektörde firmaların rekabet avantajlarını arttırmaları için katma değerli ve yüksek teknolojili ürünlere yatırım yapmaları gerekiyor. Sektörde büyük sermayeli firmaların teknolojiyi takip edebildiğini ve Ar-Ge’ye kaynak ayırmada ve bünyelerinde
Ar-Ge’ye yatırım yapabildiğini belirten sektör temsilcileri, KOBİ’lerin ise Ar-Ge’ye kaynak ayırmada ve bünyelerinde Ar-Ge uzmanı çalıştırmada sıkıntı yaşadığına dikkat çekiyor. Öte yandan, Uzakdoğu menşeili ürünlerin oluşturduğu tehdide işaret eden uzmanlar, yaşadığı sıkıntılara rağmen sektörün büyük bir potansiyel barındırdığı görüşünde birleşiyor.
CTP boru üretiminde istihdam artışı bekleniyor.
Türkiye’de cam elyaf takviyeli(CTP) borular çoğunlukla su uygulamalarında kullanılıyor. Kompozit Sanayicileri Derneği’nden alınan bilgiler doğrultusunda, CTP boru sektöründe faaliyet gösteren firmaların yedisi sürekli elyaf sarma teknolojisi ile üretim yaparken, üçü konvansiyonel kalıp üzerine sarım yapıyor. Bugün itibariyle Türkiye’de 16 adet sürekli elyaf sarma makinesi bulunduğunu bildiren sektör temsilcileri, ülkedeki kurulu kapasitenin CTP boru üretimi yapan ülkelerle kıyaslandığında oldukça yüksek bir düzeye denk geldiğinin altını çiziyor.
Faaliyet gösteren üretici sayısı, üretim tesisi sayısı ile üretim miktarı bakımından CTP boru sektörünün küresel ölçekte kayda değer bir Pazar payına sahip olduğunu kaydeden uzmanlar, bugün itibariyle Türkiye’de mevcut kurulu kapasitenin, ülke ihtiyacını üzerinde olduğunu dile getiriyor. Türkiye pazarında faaliyet gösteren şirketler, 2015 yılında 200 bin ton CTP boru üretimi yaptı. Bu üretim bin ile bin 200 milimetre çapında 800 kilometre boruya eşdeğer. Sektörde faaliyet gösteren firmaların 2015 yılı için yaklaşık 500 milyon liralık ciroya ulaştığı tahmin ediliyor. Toplam cironun yüzde 35 ila 40’nın, ihraç edilen ürünlerden elde edildiği belirtiliyor. CTP boru sektöründe yaklaşık bin kişi doğrudan istihdam ediliyor. Artan talebe paralel, sektördeki istihdamında genişlemesi bekleniyor.
CTP boru üreticilerinin bu yıl altyapı, sulama ve enerji projelerindeki yatırımlarının artarak devam edeceğini söyleyen yetkililer, 2016’da sektör cirosunu yüzde 10 artış beklendiğini ifade ediyor. Sektördeki kurulu kapasitenin, ülkenin ihtiyacını karşılamakta zorlanmayacağını söyleyen uzmanlar, bununla birlikte 2016’da yatırım maliyeti yaklaşık 10 milyon dolar olan iki üretim hattının daha faaliyete geçeceğini dile getiriyor.
Sektör temsilcilerine göre, faaliyette bulunan CTP boru ihracatçılarını performansının; rekabetçi fiyat politikaları, ihracat pazarlarındaki politik istikrarsızlıklar, özellikle Avrupa’daki ekonomik durgunluk ve Rusya’nın ekonomik ambargosu nedeniyle 2015 yılında istenen düzeye ulaşamadığı gözlendi.
Uluslararası verilere bakıldığında Türkiye’de üretim yapan CTP boru üreticilerinin, uluslararası fiyat ortalamalarını yaklaşık yüzde 40 ila 50 altında satış yaptığını vurgulayan sektör temsilcileri, ürünün Avrupa’da kilosunun 1,5 Avro’dan satılırken Türkiye’de ortalama kilogram satış fiyatının 0,9 Avro olduğuna işaret ediyor. Bu fiyat farkı, hem yerli şirketlerin finansal yapılarını zayıflatıyor hem de sektörün geleceği ile ilgili pazarlama, tanıtım, iyileştirme, nitelikli istihdam gibi faaliyetleri yavaşlatıyor. Sektörün önde gelen bir diğer sorunu ise, ithal edilen cam elyaf hammaddesine uygulanan anti-damping verisi. Yerli hammadde üreticisini korumak amacıyla getirilen söz konusu verginin, CTP boru üreticilerinin maliyetlerini artırdığını ifade den yetkililer, sektörde faaliyet gösteren CTP boru üreticilerinin yıllık elyaf tüketiminin 40 ila 45 bin tona ulaştığını ve bu alandaki kurulu kapasitenin, yerli üreticinin ihtiyacını yeterlilikte olmadığını söylüyor.
28 Ocak 2016,dünya, boru sektör raporu





