ÇERNOBİL' İN 33. YILINDA BÜYÜK NÜKLEER SANTRAL KAZALARI

 

26 Nisan Çernobil nükleer felaketini anma gününde, arkalarında ölümcül, yaşamsal, toplumsal ve ekonomik yıkım bırakan nükleer santral kazalarını bir kez daha hatırlayalım. 

8 Aralık 2016’da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Çernobil nükleer santralında 1986 yılında meydana gelen patlama nedeniyle 26 Nisan’ı Uluslararası Çernobil Felaketini Anma Günü olarak kabul eden bir karar almıştı.

UN Evironment-Geneva Environment Network sitesinde yer alan açıklamalara göre, Çernobil Nükleer santralında 26 Nisan 1986 tarihinde meydana gelen patlama sonucunda o dönemde Sovyetler Birliği, bugün Belarus, Ukrayna ve Rusya Federasyonu sınırları içinde bulunan geniş bir alanda radyoaktif bulut yayılmış ve yaklaşık 8.4 milyon kişi radyasyona maruz kalmıştı. Ülkemizde de o dönemde özellikle Doğu Karadeniz’in radyoaktif bulutların etkisi altında kaldığı, yetkililerin tüm ünkarlarına karşılık özellikle radyasyonlu çaylarla ortaya çıkmıştı. BM tarafından alınan kararda, Genel Kurul tarafından30 yıl sonra bile felaketin uzun vadeli ciddi ve kalıcı sonuçlarının devam ettiği ve etkilenen nüfusun ve toprakların ihtiyaçlarının sürmekte olduğu kabul edilmişti.

Fukuşima da unutulmadı

11 Mart 2011 tarihinde Japonya’yı vuran 9 büyüklüğündeki depremi takip eden tsunami Fukuşima vilayetinin doğu kıyılarını etkilemiş ve nükleer santralın bir ünitesinde meydana gelen patlama radyoaktif maddelerin sızmasına neden olmuştu. Reaktörlerden üçü devre dışı kalmış, yüzbinlerce insan bölgeden boşaltılmıştı. Nükleer çekirdek erimesinden 8 yıl sonra radyoaktif kalıntıları ve sahayı temizleyerek emniyeti sağlamak durumunda olan işçiler hala kontaminasyon ve radyasyona maruz kalma tehlikesi ile karşı karşıya.

ICRP (Uluslararası Radyolojik Korunma Komisyonu) tarafından müsaade edilen maksimum doz 1 mSv/yıl’dır. Ancak Hükümet bu dozu Fukuşima sakinleri için 20 kat yukarıya çıkarmıştı ve bu durum birçok kişinin bölgeyi terk etmesini engelledi. Bu değer Çernobil’deki boşaltma seviyesinin de 4 katı idi. Radyasyona maruz kalanlar çocuk kanserleri, intihar, aile çatışması, yoksulluk ve zorbalık gibi bir çok mesele ile karşı karşıya kaldılar ancak bu bireylerin kendi sorumluluklar gibi ele alındı. Nükleer felaket çok büyük bir alanda kirlilik oluşturdu ve hasar tüm şiddetiyle hala devam etmekte.

Japonya'da 12 binin üzerindeki Fukuşima kurbanı çeşitli bölgelerde 30 dava açmış durumda. Hükümet ve TEPCO sorumluluklarını kabul etmemekte direniyorlar.Açılan davada şikayetçi olanlar “radyasyon kontrollü alanda” yaşayanlar ve topraktaki radyasyon kirliliği 40,000 Bq/ m2 düzeyinde; boşaltma ihtiyacı hala gündemde. Japon Hükümeti’ne ve TEPCO (Tokyo Elektrik Enerjisi Şirketi) dava açanlar bu tür bir felaketin bir daha yaşanmaması için davalıların sorumluluğunun net ve açık hale gelmesini ve uygun bir tazminatı talep ediyorlar. 

 

https://www.genevaenvironmentnetwork.org/26apr2019.html

http://fukushimakyoto.namaste.jp/shien_kyoto/eng/index.html?fbclid=IwAR0...

Foto:The Independent https://www.thetravel.com/stunning-pics-of-chernobyl-and-why-we-stay-away/

 

                                                                                                                                      27 Nisan 2019