İklim Konferansı: Kirleticiler konuştu, sivil toplum örgütleri yürüdü

Bu yıl Varşova’da gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı’na ilişkin olarak 23 Kasım 2013 tarihinde yapılan resmi basın açıklamasında, görüşmelerde önemli ilerlemeler sağlandığı  belirtilse de sivil toplum kuruluşları aksi görüşteydi. Basın açıklamasında, Varşova Konferansının hükümetler için önümüzdeki yıl Peru’da yapılacak görüşmeler ve 2015 ‘de Paris’te varılması beklenen yeni bir iklim sözleşmesi için yapılacak çalışmalar konusunda bir yol haritası oluşturduğu belirtiliyor; hükümetlerin 2020 yılında uygulamaya geçecek sözleşme için yapacakları taahhütler konusunda kendi ev ödevlerini yapmaya başlamalarının ve Paris Konferansı öncesinde planlarını ortaya koymalarının beklendiği bildiriliyordu.  Açıklamada,  gelişmekte olan ülkelere emisyonlarını azaltmaları ve uyum sağlayabilmeleri için finansman sağlanmasında adım atılması, Yeşil İklim Fonu yönetiminin çalışmalara başlayacak olması, ormansızlaşmadan ve ormanların niteliğinin gerilemesinden kaynaklanan emisyon artışına karşı gelişmekte olan ülkelere yardım yapılması için bir dizi karar alınması, en yoksul 48 ülkenin iklim değişikliğinin etkilerine karşı hazırlamış olduğu planlara mali destek sağlanması için adım atılması, İklim Teknoloji Merkezi ve Ağı konusunda gelişmekte olan ülkelere teknoloji alanında yardım konusunda bir çalışmanın tamamlanmış olması ilerleme sağlanan konular arasında sayılıyordu.

Buna karşılık Dünya Dostları, Uluslar arası Sendikalar Federasyonu, Pan Afrika İklim Adaleti İttifakı, İklim Değişikliği konusunda Bolivya Platformu, Yeşil Barış gibi örgütler 21 Kasım 2013 günü “Kirleticiler ve şirketler bu konferansı boş konuşmalarla hakimiyetleri altına aldılar; biz de protesto etmek için yürüyoruz” diyerek bir yürüyüş düzenledi.

Dünya Dostları’nın açıklamasına göre gelişmiş ülke hükümetleri, özellikle “Kirli Dörtlü” olarak adlandırdıkları Avustralya, Kanada, Japonya ve ABD  bu görüşmelerde tamamen eylemsiz kaldı, ev sahibi ülke Polonya da kirletici şirketlere özellikle kömür şirketlerine görüşmeleri etkilemek üzere yardımcı oldu. Gelişmiş ülke hükümetlerinin kirlilik yaratan şirketler tarafından rehin alınmış olduğunu belirten Dünya Dostları temsilcileri, hükümetlerin kendi yurttaşları yerine büyük şirketlere kulak verdiğini ve şirket karlarının insan yaşamından önde gelmemesi gerektiğini belirtti.

Kısacası,  kişi başına düşen emisyonları yüksek olan, genelde sanayileşmiş ülkelerle yoksul ülkeler arasındaki çelişkiler, var olan ekonomik sistem içerisindeki eşitsizlikler iklim değişikliği konusunda da net bir şekilde ortaya çıkıyor demek herhalde yanlış olmayacak.  

http://unfccc.int/files/press/news_room/press_releases_and_advisories/application/pdf/131123_pr_closing_cop19.pdf

http://www.foei.org/en/media/archive/2013/civil-society-walks-out-of-warsaw-climate-talks-says-hope-lies-with-building-peoples2019-power