Zeytinlikler talana açılıyor

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Yönetim Kurulu, 30 Haziran 2014’de parti grup başkanvekilleri ile ilgili komisyon üyeleri başta olmak üzere milletvekillerine gönderdiği mektupla, elektrik piyasasında “çantacı” olarak bilinen şirketlere getirilmek istenen affa, imtiyazlı şirketler yaratılarak sağlanmak istenen kayıp ve kaçak rantına, yurttaşlara yük bindirecek asgari tüketim uygulamasına ve zeytin alanlarının talan edilmesine karşı çıktı.

EMO Yönetim Kurulu,  ELEKTRİK PİYASASI KANUNU İLE ZEYTİNCİLİĞİN ISLAHI VE YABANİLERİNİN AŞILATTIRILMASI HAKKINDA KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI ile ilgili olarak yaptığı değerlendirmede,

►Elektrik üretim lisansı alıp yükümlülüklerini yerine getirmeyen şirketlere af getirildiğine,

►Özelleştirmelerin gerekçesi olarak sunulan kayıp ve kaçak oranları yukarı çekilerek şirketlere rant sağlandığına, bu şekilde özelleştirmelerin gerekçesi olarak sunulan kayıp ve kaçağın azaltılması hedeflerinden vazgeçilmesi bir yana, yüksek kayıp ve kaçak hedefleri belirlenerek vatandaşlardan yüksek elektrik faturası tahsilatı yapılmasına olanak sağlandığına,

►Getirilmek istenen “Asgari tüketim” adı verilen bir uygulama ile kayıp-kaçak oranı yüksek bölgelerde belirlenecek asgari tüketim üzerinden herkese sabit bir miktar faturalandırma yapılarak tahsilat gerçekleştirilmeye çalışılacağının anlaşıldığı, böylesi bir uygulama ile kaçak kullanımı olmayan, ancak ödeme güçlüğü nedeniyle belirlenecek asgari tüketimin de altında tüketim gerçekleştiren ya da konutunu çok sınırlı kullandığı için tüketimi düşük olan yurttaşların cezalandırılacağına,

►2006-2010 yılları arasında özelleştirme öncesinde yapılan yatırımların bedelinin tarife yoluyla tüketicilerden tahsil edilerek şirketlere bırakılmasının yolunun açıldığına

dikkat çekti. 

Zeytinlikler yok ediliyor

EMO yazısında, kanun tasarısının 3-4 ve 5. maddeleri ile zeytinlik alanların enerji yatırımları başta olmak üzere pek çok amaçla yok edilmesine izin verildiğine dikkat çekilerek şu saptamalar yapıldı:

“Tasarıda yapılmak istenen düzenleme ile zeytinlik alanların enerji yatırımları başta olmak üzere pek çok amaçla yok edilmesine izin veriliyor. Tasarıya göre her ilde vali başkanlığında, il gıda, tarım ve hayvancılık müdürü tarafından başkan yardımcılığı ve sekretarya hizmetleri yürütülecek olan adı Zeytinlik Sahaları Koruma Kurulu’nun vereceği görüş üzerine Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ya da bakanlığın yetkisini devrettiği valiliklerin izniyle zeytinlik sahaları yok edilecek. Kurul;  Orman ve Su İşleri, Çevre ve Şehircilik, Bilim, Sanayi ve Teknoloji ile Maliye bakanlıklarının ildeki üst düzey temsilcileri, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı merkez teşkilatından bir üye, ziraat odası, zeytincilik konularında ulusal ölçekte faaliyette bulunan kamu kurumu niteliğine haiz meslek kuruluşları veya sivil toplum kuruluşlarının yerel temsilcilerinden 2 kişi olmak üzere 9 kişiden oluşacak.  Kurulun uygun görüşüyle zeytinlik sahaları şu yatırımlara açılabilecek:

“Jeotermal kaynaklı teknolojik sera yatırımları, ilgili bakanlıkça kamu yararı kararı alınmış madencilik faaliyetleri, elektrik üretimine yönelik yatırımlar, petrol ve doğalgaz arama ve işletme faaliyetleri, savunmaya yönelik stratejik yatırımlar, doğal afet sonrası ortaya çıkan geçici yerleşim yeri ihtiyacı, kamu yararı gözetilerek yol, altyapı ve üstyapı faaliyetlerinde bulunulacak yatırımlar.”

EMO ayrıca kanun tasarısında nükleer santral yatırımları için izin sürecinin tamamen kaldırıldığına da dikkat çekerek şunları belirtti:

“Yasayla kurul görüşü ve bakanlık izni dahi aranmaksızın eğer uluslararası anlaşma ile elektrik üretimine yönelik yatırımlar söz konusu ise bu yatırımlarla ilgili her türlü yapılar için zeytinlik alanları yok edilebilecek. Bu maddenin doğrudan nükleer santrallar için getirilmek istendiği anlaşılmaktadır. Yalnızca nükleer santral tesisleri değil, nükleer santral yapacak şirketin bina ihtiyacı gibi personel kullanımı için dahi zeytinlik alanların hiçbir izne gerek kalmadan doğrudan kullanıma açılabileceği ortaya çıkmaktadır.

Elbette elektrik ve enerji bugün her türlü üretim için temel girdi konumundadır. Ancak bu durum ülkenin doğal kaynaklarının yok edilmesine ve tüketilmesine bir gerekçe olarak kullanılmamalıdır. Üstelik zeytinlikler başta olmak üzere ülkenin doğal ve tarihi güzelliklerini enerji yatırımları ya da imara açan kararların toplumsal fayda esasına dayalı planlamalara değil, bir avuç kişi ya da şirketlerin yalnızca kar hırsına dayalı rant paylaşımına dayandığı pek çok yargı kararıyla gün gibi ortadadır. Getirilmek istenen düzenleme de bu konudaki pervasızlığın yeni bir boyutunu oluşturmaktadır. Elektrik Mühendisleri Odası olarak enerji alanındaki her türlü yatırımın öncelikle vahşi kapitalizm uygulamalarının dışında kamu hizmeti anlayışıyla planlanması ve bu planlamanın tek boyutlu değil, insan ve doğa yaşamını temel alan bir perspektifle çok yönlü olarak yapılması gerekmektedir.”

http://www.emo.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=103713&tipi=4&sube=0#.U7Jjc5R_srU