Erdemoğlu, polyesterde dünyada söz sahibi oluyor

SASA Genel Müdürü Mehmet Şeker, petrokimya iş kolunda yapacakları yatırımlar ile Türkiye’nin net ithalatçı konumdan net ihracatçı konuma geçeceğini söyledi.


 

Son yıllarda yaptığı atılımlarla dikkati çeken Erdemoğlu Holding, polyester üretiminde dünyanın sayılı firmalarından birisi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.

Süper Teşvikten de yararlanan Erdemoğlu, Polyester cips, elyaf ve filament üretiminde, 340 ton/ yıl olan üretim kapasitesini 3.1 milyon ton/yıla çıkartarak dünyadaki en büyük üreticiler arasına giriyor. 

Erdemoğlu Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve SASA Genel Müdürü Mehmet Şeker, bu yatırımlar ile Türkiye’nin net ithalatçı konumdan net ihracatçı konuma geçerek Avrupa, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Türk cumhuriyetleri ve Rusya’nın da bulunduğu coğrafyanın üretim üssü haline geleceğini belirtti.

Petrokimya iş kolunda yapacakları yatırım konusunda bilgiler veren Mehmet Şeker, “Mevcut işkolunda yaptığımız yatırımların hammaddeleri bugün için ithal edilmektedir. Öncelikle kendi ihtiyacımızı karşılamak ve geri kalanının satışını yapmak üzere, hammaddemiz olan PTA (Saf Terafitalik Asit) ve MEG (Etilen Gilikol) üretimini gerçekleştireceğiz. Bu hammaddelerin üretim kapasitesi 2.5 milyon ton/yıl PTA ve 1 milyon ton/yıl kapasitede MEG olacaktır” dedi.

Petrokimya yatırımlarına PTA ve MEG ile birlikte, toplam Türkiye İthalatı 5 milyon tonun üzerinde olan temel plastik hammaddelerinin üretimi ile devam edeceklerini kaydeden Şeker, “Yatırım yapacağımız plastik hammaddeler, PE (Polietilen), PP (Polipropilen), PVC’dir (Polivililklorit). Bu hammadelerde üretim kapasitemiz ise sırası ile 1.2 milyon ton PE ve PP, 600 bin ton PVC olacaktır. Bu yatırımlar yapıldığında bile Türkiye net ithalatçı durumu devam edecektir. Bu hammaddelerin üretimi için hala ek kapasite kurulması gerekmektedir. Türkiye ve dünyada kullanımı hızla artan ve çok yüksek potansiyel gördüğümüz ve özellikle hijyen sektöründe kullanılan, Süper Emici Polimer (SAP) yatırımımız da 200 bin ton kapasitede olacaktır. Bütün bu yatırımlarımızın ihtiyacını karşılamak üzere liman tesisi ile de entegrasyonunu sağlayacağız” diye konuştu.

2016 yılında başlayan yatırımlar 2026’da bitecek

Polyester ürünler için yatırımlarının 2016 yılı itibari ile başlandığını açıklayan Mehmet Şeker, işletmelerinin bu yılın son çeyreğinden itibaren devreye gireceğini aktararak bu yılın son çeyreğinde üretim kapasitelerinin 340 bin tondan 690 bin ton seviyesine çıkacağını bildirdi. Şeker, gelecek yıl 2 tesisin daha devreye girmesi ile toplam kapasitelerinin 1 milyon 390 bin ton seviyesine ulaşacağını ve diğer tesislerinde peyder pey devreye alınacağını söyledi. Petrokimya yatırımlarına bu yıl içinde başlamayı planladıklarını kaydeden Şeker, işletmelerin tamamının devreye girmesinin 2026 yılına kadar tamamlanacağını belirtti.

"En çevreci teknolojiyi kullanıyor olacağız"

Yatırımların tamamında Endüstri 4.0 devriminin bütün gerekliliklerini yerine getireceklerini vurgulayan Şeker, “En güncel, en verimli, enerji kullanımı en az olan ve en çevreci teknolojiyi kullanıyor olacağız. Verimlilik, kalite, ve kapasite açısından da dünyadaki sayılı örneklerinden biri olacak. Yatırımlar tamamlandığında polyester için dünya üretiminin yaklaşık yüzde yüzde 3,3 ünü, PTA’da yüzde 3.2 sini, MEG’de yüzde 2.8’ini, PE’de yüzde 1’ini, PP’de yüzde 1,5’ini, PVC’de ise yüzde 1,1’ini üretiyor olacağız” dedi.

"Türkiye’nin polyesterde yurtdışı bağımlılığını sonlandıracağız"

Projenin ekonomiye katkısı hakkında konuşan Şeker şunları söyledi: “Burada belirttiğimiz yatırımlar ile özellikle Türkiye’nin polyester ürünler ile ilgili yurt dışına bağımlılığını sonlandıracağız. PE, PP, PVC ürünlerinde ise Türkiye ihtiyacının çok önemli bir kısmını karşılıyor olacağız. Bu projelerimizin cari açığı azaltma etkisi yaklaşık 3.8 milyar dolar seviyesinde olacak ve aynı zamanda 7 bin kişiye direkt ve dolaylı olarak ise on binlerce kişiye ek istihdam sağlanmış olacaktır. Yatırımlarımızın tamamlanması ile toplam üretim miktarımız yaklaşık 10 milyon tona yükselecek, ciromuz ise yaklaşık 12 milyar dolar civarında olacaktır. Yatırımlarımızın ortalama katma değer oranı yüzde 43 seviyesindedir. Yatırımlarımızın katma değer yaratma potansiyeli yaklaşık 5 milyar dolardan fazla olacaktır. Ürünlerimizin hedef pazarı, ağırlıklı olarak ithalatın engellenmesi için Türkiye pazarı olsa da özellikle Polyester Chips, Elyaf ve Filamant için başta Avrupa, Kuzey Afrika, Türk Cumhuriyetleri ve Rusya pazarı da bizim için çok önemlidir.”

"Yeni sistemle yatırımcıların Türkiye’ye olan ilgisi artacak"

Bu yatımların özellikle yerli yatırımcıların yatırım isteğini ve hevesini gösterdiğini belirten Mehmet Şeker, yatırımların gerçekleşmeye başlaması ile yerli ve yabancı yatırımların sisteme girişinin de önünü açacağını söyledi. Süper Teşvik’e de değinen Şeker şunları kaydetti: “Bu teşvik sistemi ile içinde yatırım hevesi olan yatırımcıya önemli bir destek sağlayacaktır. Gerçek yatırımcılar bu teşvikler olmadan da yatırım kararı almışlardır. Örneğin, SASA bu teşvik sistemi gündemde olmadığı 2016 yılında yukarıdaki yatırım vizyonumuzu yerine getirmek için yatırım kararı alarak uygulamaya başladı. Bu teşvik sistemi aslında yatırım planlarının gerçekleşmesini hızlandırarak ve kimyada olduğu gibi katalist etkisi yapan bir işlevi olacaktır. Bu teşvik sistemi aslında, Türkiye’nin tüketici bir toplumdan üretici bir topluma dönüşmesini sağlayabilecek önemli bir potansiyele sahiptir, kullanılması gerekir.”

26 Nisan 2018, dünya, M. TEKİN ÇİÇEK