Avrupa elektrikte kömürden vazgeçiyor
“Eğer Avrupa’daki tüm ülkeler bir araya gelirse, 2030’da yüzde 35 yenilebilir enerji kesinlikle mümkün.”
AB ölçeğinde enerji dönüşümü konusunda analizler gerçekleştiren Agora Energiewende ve Sandbag isimli iki araştırma kurumu, Avrupa’daki enerji dönüşümünün yıllık değerlendirmesini yapan raporunu yayınladı.
2017’de Avrupa’da rüzgar,güneş ve biyokütlenin elektrik üretimindeki payı kömürü (taş kömürü ve linyit)geçti. Hidroelektrik dışındaki yenilenebilir kaynaklardan üretilen enerji yüzde 12 arttı. 2010’dan buyana AB’de rüzgar, güneş ve biyokütleden üretilen elektriğin payı iki katından fazla artış kaydetti. 2017’de hidroelektrik santrallerden üretimde keskin bir düşüş yaşandığı için, yenilenebilir kaynaklı elektrik üretimi bir önceki yıla göre nispeten daha az olsa da, Avrupa çapında artmaya devam ediyor. Analize göre, elektrik üretimindeki payı 29,8’den 30’a çıktı.
Son üç yılda yenilenebilirdeki artışın yarısından fazlasını Birleşik Krallık ve Almanya gerçekleşti. Bu artışta rüzgar büyük rol oynuyor. 2017’de Almanya’da elektriğin yüzde 30’u, Birleşik Krallık’ta ise yüzde 28’i rüzgar, güneş ve biyokütleden elde etti. En çarpıcı büyüme ise Danimarka’da yaşandı. Danimarka, yıllık yüzde 7 oranında bir artışla,2017’de elektriğin yüzde 74’ünü rüzgar, güneş ve biyokütleden üretti. İspanya, İsveç, Belçika, Hollanda, Fransa ve Orta ve Güneydoğu Avrupa’daki birçok ülkede yenilenebilir enerji büyümeye devam etti.
Agora Energiewende Avrupa Enerji Politikaları Genel Direktörü Matthias Buck, sonuçları, “Birleşik Krallık ve Almanya’da rüzgarın ilham veren başarı hikayesi yenilenebilir enerjiye gittikçe daha fazla güvenilmesini sağladı. Eğer Avrupa’daki tüm ülkeler bir araya gelirse, 2030’da yüzde 35 yenilebilir enerji kesinlikle mümkün. Güneşin devreye alınma oranı şaşırtıcı biçimde az, fiyatlardaki ciddi düşüşe cevap vermesi gerekiyor” şeklinde değerlendirdi. Sandbag analiz uzmanı Dave Jones da “Elektrik tüketimi üçüncü ardışık yılında artarken, ülkelerin enerji verimliliği konusundaki girişimlerini yeniden değerlendirmesi gerekiyor. Emisyonlarda gerçekten fark yaratmak için ülkelerin kömürlü santrallerden vazgeçmesi gerekiyor” yorumunu yaptı.
Dünya,05.02.2018
