Sektörün teknolojik altyapısı güçlü tesislere ihtiyacı var.

Ülkemizdeki evsel atık tesislerinin Avrupa’ya göre ilkel olduğu belirtiliyor. Türkiye AB üyesi ülkelerden atık ithalatında 13 milyon ton ile ilk sırada yer alan ülke durumunda.


 

 

Geri dönüşüm ve atık yönetimi konusunda son dönemde olumlu gelişmeler yaşanmakla birlikte, her üyesi ülkelerden geri dönüşüm amaçlı yaklaşık 13 milyon ton atık ithal etti. Çöpe giden atığın gerek toplumsal bilincin yeterince gelişmemiş olmasına, gerekse atıkları türlerine göre ayrıştırıp geri dönüştürecek altyapının olmamasına bağlayan sektör temsilcileri, Türkiye’de evsel kaynaklı atıklar özelinde tesislerin altyapısının Avrupa örneklerine kıyasla son derece ilkel olduğuna dikkat çekiyor. Geri dönüşüm ve atık yönetimi konusunda belirlenen hedeflere ulaşmak ve daha kaliteli geri dönüştürülmüş hammadde elde etmek için Türkiye’nin teknolojik altyapısı güçlü tesisi yatırımlarına ihtiyacı olduğunu vurgulayan sektör temsilcileri atıkları toplayacak, türlerine göre ayrıştıracak, geri dönüştürecek sistemin bir an önce oluşturulması gerektiğinin altını çiziyor.

Sanayileşme, nüfus artışı ve kentleşmeye bağlı atık üretiminin artması beklenen Türkiye’de, son yıllarda geri dönüşüm ve atık yönetimine yönelik önemli gelişmeler yaşanıyor. Gerek çevrenin korunması, gerekse atıkların tekrar ekonomiye kazandırılması noktasında üstlendiği misyondan hareketle, geri dönüşüm ve atık yönetimine yönelik çalışmalarını hızlandıran kamu ve özel sektör, yani yatırımların yanı sıra toplumsal bilinci arttırmaya yönelik birçok sosyal projeyi de gündemlerine almış durumda. Yeni yatırımlarla sektörün kapasite, teknoloji ve altyapısının güçlendirilmesi planlanırken, başta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından başlatılan “Sıfır Atık Projesi” olmak üzere, yürütülen sosyal sorumluluk projeleriyle Türkiye’nin atık geri dönüşüm oranının artırılması hedefleniyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın verilerine göre, ülkemizde 2016 yılı itibariyle 140’ı atık bertaraf,1.558’i ise geri kazanım olmak üzere toplam 1.698 tesis faaliyet gösteriyor. 2017 yılında depolama oranı yüzde 87, geri dönüşüm oranı yüzde 12 olan Türkiye’de, 2023 yılında oluşan atığın yüzde 35’inin geri kazanım, yüzde 65’inin ise düzenli depolama yöntemiyle bertaraf edilmesi planlanıyor. “Sıfır Atık Projesi” kapsamında içecek ambalajlarında depozito uygulaması da başlatmayı planlayan Bakanlık, böylece evsel atıkların önemli bir kısmını oluşturan içecek ambalajı atıklarını kaliteli ve etkin bir şekilde toplamayı amaçlıyor. Söz konusu uygulama ile Bakanlık, 2018 de atık yönetimi sektörünün 60 bin olan istihdam sayısını 2023’de 100 bine, 2018’de ekonomiye sunduğu 3,5 milyar liralık katkıyı ise 2023’te 20 milyar TL’ye çıkarmayı hedefliyor.

2018’de 1,27 milyar TL’lik 100’e yakın teşvik belgesi düzenlendi

Geri dönüşüm ve atık yönetimine yönelik yeni yatırım planlarının gündemde olduğu Türkiye’de, 2007-2023 projeksiyonu kapsamında katı atıklar için yaklaşık 9,5milyar Avro tutarında yatırım öngörülüyor. Söz konusu yatırımın yüzde 52’si merkezi ve yerel yönetimler, yüzde 16’sını özel sektör, geri kalanının ise AB ve diğer hibe fonlarıyla gerçekleştirilmesinin planlandığı Türkiye’de, 2023 yılına kadar atık ile yönetim maliyetlerinin artırılması hedefleniyor.

Öte yandan yürütülen çalışmalar kapsamında geri dönüşüm ve atık yönetimi yatırımları bölgesel teşvik uygulamaları kapsamına alındı. TSKB Ekonomik Araştırmalar Ekonomisti Dilara Ay Erişen’in verdiği bilgilere göre, Türkiye’de birinci ve ikinci bölgelerde en az 1 milyon TL; üçüncü, dördüncü, beşinci ve altıncı bölgelerde ise 500 bin TL tutarında yatırım yapıldığında, yatırımcılar bölgesel teşviklerden yararlanabilecek. Ayrıca 2918 Haziran ayındaki kararname ile asgari 5 milyon TL tutarındaki atık geri kazanım ve bertaraf tesisi yatırımı, öncelikli yatırım kapsamına alındı. 2018 yılındaki atık bertarafı, geri kazanımı ve  geri dönüşümle ilişkili toplamda 1,27 milyar TL civarında sabit yatırım tutarlı 100’e yakın yatırım teşvik belgesi düzenlenirken, teşvik belgesi alan yatırımların üçte biri, metal atık ve hurdalar ile plastik geri kazanımına yönelik oldu. Düzenlenen belgelerden dördü ise yabancı sermayeli firmalara ait. Yabancı sermayeli firmalara ait sabit yatırım tutarı en yüksek olan belge, çelik tozu geri kazanımına, diğerleri ise yağ, cam ve baca tozu geri kazanımına yönelik yatırımlardan oluşuyor.

Geri dönüşüm ve atık yönetimi, çevre ve insan sağlığının korunması noktasında üstlendiği misyonun yanı sıra kayda değer bir ekonomik potansiyel barındırıyor. Üretilen atıkların yüzde %50’sinden fazlası geri kazanabilir nitelikte olan Türkiye’de, sadece yerleşim birimlerinde yaklaşık yılda 6 milyon ton geri dönüştürülebilir atık oluşuyor. Söz konusu miktarın büyük kısmının çöp sahalarına gömüldüğünü ve bunun yıllık ekonomik değerinin ise 1,5 milyar TL olduğunu belirten uzmanlar, ayrıca kamu kaynaklarından yılda 750 milyon TL tutarında geri dönüştürülebilir atıkların toplanması ve gömülmesi için ek kaynak ayrıldığının altını çiziyor. Bugün itibariyle Türkiye geri dönüşüm ve atık yönetimi pazarı tahmini büyüklüğünün 5 milyar Avro olduğunu söyleyen sektör temsilcileri, finansal öngörülebilirliğin artmasıyla sektörde hem Ar-Ge ve inovasyon imkanlarının gelişeceğini hem de kamu-özel sektör işbirliğiyle sektörün daha hızlı büyüyeceğini ifade ediyor. Sektör temsilcileri, verilecek destekler, yapılması planlanan altyapı ve mevcut yatırımlarla sektörün 2023 yılında 10 milyar Avro büyüklüğe ulaşacağına dikkat çekiyor.

Her yıl çöpe giden geri dönüştürülebilir atığa karşın, Türkiye’nin geri dönüşüm amaçlı atık ithalatı da artarak sürüyor. Avrupa İstatistik Ofisi’nin ( Eurostat) verilerine göre, AB üyesi ülkeler 2018 yılında 16,6 milyar Avro(41,4 milyon ton) değerinde atık ihracatı, 11,2 milyar Avro (13,1 milyon ton) değerinde atık ithal etti. AB üyesi ülkelerden dönüştürülebilir atık ithalatında ise Türkiye, yaklaşık 13 milyon ton ile ilk sırada yer aldı. Türkiye’yi ise sırasıyla 5,2 milyon ton ile Çin, 4,7 milyon ton ile Hindistan, 2,2 milyon ton ile Pakistan takip etti.

Atığın ekonomik değeri, nihai ürüne dönüşmesiyle dörde katlanıyor

Geri dönüşüm ve atık yönetiminde Avrupa Birliği politikalarını kendine hedef belirleyen ve bu kapsamda bir çok yönetmelik çıkartan Türkiye’de, bugün itibariyle yıllık ortalama kişi başına 1,1 kg atık oluşuyor. Ayrıca Türkiye’de, yıllık ortama 35 milyon ton civarında endüstriyel ve ticari atık ile 32 milyon ton evsel nitelikli atık oluşuyor. 2016 yılında yaklaşık 31,6 milyon ton belediye atığının meydana geldiği Türkiye’de, belediye atıklarının yüzde 61’i düzenli depolama yöntemi ile yönetilirken, yüzde 29’u belediye çöplüğüne, yüzde 9’u ise diğer geri kazanım tesislerine gönderiliyor. Açıkta yakılan, dereye ve göle dökülen, gömülen veya kompast tesislerine gönderilen atıkların ise yüzde 0,5 civarında olduğunu belirten uzmanlar, atığın işlenerek granül hale getirilmesiyle ekonomik değerinin üçe, nihai ürüne dönüşmesiyle de dörde katlandığına dikkat çekiyor. Uzmanlar, toplama anından itibaren devreye giren tüm aşamalar dikkate alındığında oluşan ekonomik büyüklüğün ise 100 milyar TL’ye ulaştığını söylüyor.

29.04.2019,dünya geri dönüşüm ve atık yönetimi sektör raporu